Mevsim Gramofonu

Özlemedin mi şimdi
Ağaçlar son kokusunu veriyor sonbahara doğru
Eylül vakti geliyor
Eylül acının doğuşu
Eylül sol yanıma (son yanıma) yazılı şarkı...
Şiir...
Ve tüm cümlecikler...
Irgat bir 17 Eylül sabahında geldim işte
Bir kaç çapa yapmaya, dünyanın tam çekirdeğine
Sıcaklar göç etmişti bi vakit...
Ayaklarımda sarı takvimler dökülüyor
Yollar yorgun
Ağırlığını taşımış güneşin, bitmiyor iltihaplı geceler...
Sarınma vakti, ağaç kabuklarına
Yeni bir kış uykusu kapıda
Renkler bile yedinci rüyasında...
Yağmur kirli yağıyor, yağıyor kürkümün üstüne
Beslenmeli gözeneklerim...
Kış ölümle biten bir zatürre, sağ çıkmak gerek...
İlerisinde bekleyen pırıltılı güllerin sevişgenliği,
Bahar soyunmak ister altın kumların taneciklerine...
Serin göl suyu iyi gelir tortulaşmış kışa
Ve döngü sürdürmek ister şarkıyı,
Dünyanın sekizinci harikası bu mevsim gramofonu
Yeni işlenmiş bir vals çalmakta şimdi
Güneşe şükranlarını sunarken, ettiği dansla...

Bu kadar şey yaşanır
Yaşanır gider de
Bir tek aşka çare bulunmaz
Bir de ayrılığa...
Ölüm bile
Karışmak değil midir
Yeni doğan ağacın dallarına ...

E F T E L Y A...
(Akdeniz’i cebinde taşıyan kız...)

23 Ağustos 2020 92 şiiri var.
Yorumlar (14)
  • Güzel şiir. Kurdelasını da takmış göğsüne. Satırlarınızı okuyunca anımsadım; Ne çok tükenişlere imza atmışız Eylüle yaslanıp.

    Yok oluş mu yokuş mu bu çürüyüşler?

    Eylül 2

    Narçiçeği renk oyunlarıyla Kızıl çürüyüşlerin İntiharıdır…

    Yeniden var olmak umuduyla Cesur yürüyüşlerin İmtihanıdır…

    28 Eylül 2013 AA


    Beklenen mevsim midir gerçekten? Sanmam...

    Eylül

    Beklenen mevsimdir ömrüme sümbül Savrulmuş bir aşkın resmidir gönül Zamansız ötersin a deli bülbül

    Solup hüzne dalar dökülür her gül Kapıyı çalıp da gelince eylül

    Gözlerin elaydı saçların lüle Düş renginde döner gönlüm hep küle Kaç kere söyledim arsız bülbüle

    Dalında sararıp solar bezm-i gül Ölümcül yaradır aşka her eylül

    Bursa, 30 Ağustos 2009


    Hüzün Eylülden mi dökülür ömrümüze yoksa Aşktan mıdır? Çetrefilli bakış açıları geçti gözlerimin önünden...

    Mayısımda Eylül Hüznü

    Ben aşkın en çıplak yüzünü gördüm Hep sol yanımı vurdu sevdalar Boynuma dolanan ilmek kördüğüm Tuzağı bana mı kurdu sevdalar

    Bir yel sürgünümü yoldu kurudum Benim mayısımda eylül hüznü var Çiçeğe durmuşken soldu umudum Tokadı bana mı vurdu sevdalar

    Bursa, 24 Aralık 2009

    Eylüle ve ömrünüze sağlık. Şiirle her daim...

  • 3 yıl önce

    Eylül ve hüzün iç içe hem hayatta hem de şiirde... Bir iki tık ötesi zaten kış ayları başlıyor kapanı kapanıveriyor insan hem evinde, hem de kendi yalnızlığına... Yapraklar düşerken dallardan ömürden de bir şeylerin gittiğinin farkına zor da olsa varıyor insan... Eylül, yüreğinde teninde üşümeye başladığı zaman dilimi... Eylül, çok da yormasa kanatmasa yüreği... Kutlarım içtenlikle Eftelya...

  • 3 yıl önce

    Eftelya Hanım, eylül beğenilmeyen aydır genellikle ama ben eylülü seviyorum işte! Siz de güzel anlatmşsınız oysa. Kaleminize, yüreğinize sağlık, kutlarım.

  • 3 yıl önce

    aşk dediğin ayrılıkla başlar ve acıyı emzirir her kuşluk vakti...

    şiir sana, sen de sayfalara ne de güzel yakışıyorsun...

  • 3 yıl önce

    Yürekten tebrikler Eftelya hanım...