Esrik Yağmurlar
kavuşmamızın yazı olmadı ki
ayrılığımızın kışı başlasın...
uzuyorum mısraların düşlerine sinmiş
bir korkuluk gibi
gecenin günahkar teninde
hanımeli sarmış sokaklarında aşkın
yaralar açıldı
şelpe vurulmuş bağrımda
çıkılmaz bir yol
yıkık ve sancılı bir ova
omzumda figan dolu
bakraç yüklü bir kadın
saklı söğütlerin masumiyetini
hangi rüzgar çaldı ki
ıslığıdır şarklı bir bozkırın kavruk dudağının
bu yâr.eler çözemez
bağrımıza atılmış düğümü gülüm
esrik yağmurların hüznüne katık bir sevda
bu sevda
kaç güzün moraran dudağına
kalbimi mühürledi
al teni tenime değmemiş gözlerini
kırkıma kırk yamalı bir hüzünle girdim
şu dar ı mansurun ocağına
yaratılmamış bir düşünceyi
eyleme hazırlamak kadar
tehlikeli bir oyun sevdam
kirpiklerin dedim
kaç muson taşıdı ç.ölüme...














güzeldi. :)
Hoş geldin, sevgili Alev :)
Usul usul yağmur çiseliyordu, zulama dönerken az önce. Şimdi de dolu dolu hüzün serpişti üzerime. Ama ıslanmak iyidir, güneşin alevlerini özletir bize...
"bakraç yüklü bir kadın"lar varsa, elinden tutulur elbet...
Seygiyle.
Günün şiirini tebrik ederim. Şelpe, bir bağlama çalma tekniği olduğu için "Şelpe vurulmuş bağrımda" kısmı yerine, "Şelpe gibi vurulmuş bağrımda" olabilirdi diye düşünüyorum naçizane. Hoş geldiniz.
Etkileyiciydi hikayesiyle. Ayrılık, kavuşmanın içinde mayalanmış sanki kadının sırtındaki bakraçta. Yağmursuz nasıl olsun sevmeler? Dedim şair, sonlarda.
Bu arada aramıza hoş geldiniz Alev hanım. Hüzün düşmüş şiiri bir solukta okudum. Tebrik ediyorum. Selamlar sevgiler 🌺🌾
Çok güzeldi, yüreğe sağlık... Edebiyatla ailesine hoş geldiniz..