Düşüme

Gözlerini çekip derin maviye
Aklımın kalbine susunca
Payına düşen
Ben

Kıskıvrak yakalanıyorum
Uçsuz bir kalabalıkta kaybolurken
Düşüme


Ne zor
Karanlığa devşirilip
Yürümek çakıl taşlarında
Hele çıplaksa ayakların
Nasırlara basarak


Heceyi boyarken içimdeki şeytan
Kalemi kıran cellât misali
Şiire asılmak
Ne zor

Yılanlar evliyalaşırken
Noktası unutulan cümlelerde
Kadere peşkeş çekip hayali
Memleket türküleri söylemek zor

Dili peltekleştiren
Ünlemin şaşkınlığı
Ararken satır başlarını
Araf'a çıkan mümin misali

Müzmin
Yorgunluğu unutmak
Ve
Saklanıp hüznün kazıdığı çukurlara düşerken



Hasretim hayretime karışıyorken hele
Seyretmek karbon monoksit koklamış kırlangıçları
Bakir kayaya düşerken
Kan ilişen vicdanı unutmak ne zor


Fukara sokak kemancısının kasketine bırakıp son kuruşu
Simit parçasına şükretmek
Hüzzam'ı içen şarap gibi yıllanıp
Dudaklarında o kekremsi tat
Öpüşmek dibi tortulanan kadeh ile
Sen diye



Sen kızıllığı efkârın
Korkak bir eylemin kaypak anarşisti
Derince bir kuytudan bakakalmak sana

Mavzeri dayayıp şakağa
Tetiğe dokunamayışımın cesaretine sarılırken avuçlarım
Mevzide ölümün son nefesine mesh ederken saçlarımı
Menzilde kıbleyi kaybeden şaşkınlığım

Nafile secdesinde
Yönü lodosa dönmüş Kâbe'ye uzanırken göz bebeklerim
Kör eden hasretin ziyan imgesiyim




Gözlerini çekip derin maviye
Aklımın kalbine susunca
Payına düşen
Ben

Kıskıvrak yakalanıyorum
Uçsuz bir kalabalıkta kaybolurken
Düşüme...