Ünlü Şairlerden Pazar Şiirleri

— min. okuma: 3-4 dakika
Ünlü Şairlerden Pazar Şiirleri

Türk edebiyatına baktığımız zaman, şiirlerin konusu oldukça geniştir. Aşktan, sevgiden, türlü insani duygulardan, aileden, geçim sıkıntısından, hasretten bahseden binlerce şiir vardır. Okuduğumuz çoğu şiirde kendimizi bulurken kimi zaman neşelenir, kimi zaman hüzünleniriz… Bugünkü yazımızda ise, konusu “Pazar günü” olan şiirleri bir araya getirdik. Pazar günleri, bir şeyler yudumlarken okumanız dileğimizle...

Ataol Behramoğlu - Hüzünlü Pazar

“Hüzünlü pazar, beyaz meleklerin ilahiler söylediği
Aşkın güzelce yıkandığı, sımsıkı kefenlendiği

Yaz geçmiş, gelip çatmış bağbozumu vakti
Genç kızların mutluluğu bir mevsim daha ertelediği

Hüzünlü pazar, geçmiş pazarların anısıyla kavuniçi
Çocukların hep kursaklarında kalan sevinci”

Edip Cansever - Sığınak

“Olanca kuvvetimle bakıyorum
Her yerde bir şeyler bulunuyor
Dokunma ve renk dağıtma şeyleri.
Bugün pazar kendimi selamlıyorum
Ve sanki kendimi tekrarlıyorum durmadan
İşte bir sarmaşığın son yaprağı gibi
Güneşe, öyle birden ki güneşe
Bir erkek, bir dişi olduğum zaman.
Demek ilk olarak kendimi tekrarlıyorum Nokta
Kim bilir, belki de ben
Bu türlü düşünmenin ilk karşılığı
Kendi yaşamamda”

Didem Madak - Ah’lar Ağacı

“Ve etimoloji Eti’lerden kalma
Bir zaman birimiydi yanılmıyorsam.
Ve yanılmıyorsam yalnız insanların,
Kahvaltı edip ağladıkları pazar sabahları yokmuş o zaman.
Mesela o zamanlar
Mutsuz olduğunda insanlar,
Yok olurmuş bazı dakikalar.
Gülümsedim o sıra,
Bazen sevinirim,
Sevinmek nedense hep yedi yaşında
Ve ah… dedim sonra,
Ah!“

Nazım Hikmet – Bugün Pazar

“Bugün pazar.
Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar.
Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün
bu kadar benden uzak
bu kadar mavi
bu kadar geniş olduğuna şaşarak
kımıldamadan durdum.
Sonra saygıyla toprağa oturdum,
dayadım sırtımı duvara.
Bu anda ne düşmek dalgalara,
bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım.
Toprak, güneş ve ben...
Bahtiyarım...”

Attila İlhan - Belma Sebil

“Seni ben kallavi sokağı'nda gördüm
Sen beni görmedin görmedin
Kapıları çaldım adını sordum
Söylemediler öğrenemedim
Seni ben kallavi sokağı'nda gördüm
Bir daha görmedim bilmedim
Belma Sebil adını yakıştırdım
Aklıma geldikçe her sefer
Gözlerinin mavisini bitirdim
Saçlarının siyahına başladım

Kallavi Sokağı'nda güvercinler
Benim karanlık İstanbul'um
Bir esnaf kahvesine oturdum
Belma Sebil ya geçti ya geçer
Rüzgarını içime doldururum
Kallavi Sokağı'nda güvercinler
Bunca yıl sönmemiş umudum
Nisan değilse Mayıs
Perşembe değilse Pazar
Ben Belma Sebil'i bulurum… “

Orhan Veli Kanık - Pazar Akşamları

“Şimdi kılıksızım, fakat
Borçlarımı ödedikten sonra
İhtimal bir kat da yeni esvabım olacak
Ve ihtimal sen
Yine beni sevmeyeceksin.
Bununla beraber pazar akşamları
Sizin mahalleden geçerken,
Süslenmiş olarak,
Zannediyor musun ki ben de sana
Şimdiki kadar kıymet vereceğim?”

Ziya Osman Saba - Nefes Almak

“Nefes almak, kolunda bir sevgili,
Kırlarda, bütün bir pazar tatili.
Bahar, yaz, kış.

Nefes almak, akşam, iş bitince,
Çoluk çocuğunla artık bütün gece,
Nefesin nefeslere karışmış.”

İbrahim Sadri - Bugün Pazar

“Yağmur var çok sevdiğim rüzgar da
Bugün pazar daha uyanmadı komşular
Damların uzerinde kuşlar daha rahatlar
Radyolarda eski şarkılar
çalıyorlar bu Saatlerde
Gönül penceresinden ansızın
bakıp geçenlere doğru
Yağmur da var çok sevdiğim rüzgar da
Daha uyanmadı komşular bugün pazar
Ve ben seni çok özledim”

Paylaş:
Yorumlar