13. Yüzyıl Osmanlı Türkçesi Edebiyatı

— min. okuma: 2-3 dakika

13. yüzyılda karşılaştığımız simaların başında, eserlerinde yer yer Türkçe kelimelere ve mülemmalara yer veren Mevlana Celaleddin-i Rumi (1207-1273) görülmektedir. Bunu takiben oğlu Sultan Veled'in (1226-1312) Türkçe manzumeler yazması, ayrıca hakkında pek fazla bilgi bulunmayan, Behaeddin Veled'in talebelerinden olduğu söylenen Ahmed Fakih'in, dünyanın geçici ve rüya olduğunu konu edinen 83 beyitlik Çarhnamesi ile Evsaf-ül-Mesacid adlı mesnevileri, bu asırda zikredilmesi gereken eserlerin başında gelmektedir. Şeyyad Hamza ise ilk defa Yusuf ile Zeliha mesnevisini vermek ve dini şiirler yazmakla bu asrın bir başka simasıdır. Ayrıca 79 beyiti bulunan Dasıtan-ı Sultan Mahmud adlı mesnevisi zikre değer bir eserdir. Diğer yandan tasavvufi ve dini konuları işlemekle birlikte İran şiir hususiyetini taşıyan, gazellerinde mazmunlara yer vererek Klasik Edebiyatın temelini ve nüvesini teşkil eden ve Divan Şiirinin ilk temsilcisi sayılan Hoca Dehhani bu asrın kayda değer şairlerindendir.

Yine bu yüzyılda Seyyid Battal Gazinin hayatını ele alan Battalname ile Danişmend Ahmed Gazi etrafında teşekkül eden destani eser Danişmendname yazıya geçirilmiştir ve Hoca Nasreddin ise (1208-1284) keskin zekasıyla asrı süslemiştir.

Yunus Emre (1204-1320) ise 13. asrın ikinci yarısı ile 14. yüzyıla taşan, yalnız devrinin değil, her zaman ve her yerde kendisini kabul ettiren, edebiyatımızın en büyük şairlerinden biridir. Bize yadigar olarak bıraktığı, dili pek açık ve anlaşılır olan Divan'ına bakılırsa onun tahsili, İslami ilimlere vakıf bir Türk dervişi olduğu, pek çok yerleri dolaştığı kanaatine varılır. Risaletü'n-Nushiyye adlı ikinci eseri öğretici (didaktik) bir mesnevi olup, 573 beyit ihtiva etmektedir. O, en çok eserlerinde ilahi aşkı, varlık-yoklukla hayat ve ölümü işlemiştir. Bilhassa ölüm temasını onun kadar içli ve samimi işleyen şair pek azdır. Yalnız kendisinden sonra bazı Yunuslar ortaya çıkmış ve şiirleri onlarınkiyle karıştırılmıştır. Bunlar içinde Aşık Yunus ve Derviş Yunus başta gelmektedir.

On üçüncü yüzyılın bir başka eseri, Şeyyad İsa'nın 343 beyiti ihtiva eden Ahval-i Kıyamet adlı mesnevisidir. Bütün bunlara ilave olarak Şeyh Sanan'ı anlatan Şeyh Abdurrezzak Destanı'nı belirtmek gerekir.

Dönemlerine göre Osmanlı Türkçesi Edebiyatı için aşağıdaki bağlantılardan faydalanabilirsiniz:

Paylaş:
Yorumlar