Storytel’de Mutlaka Dinlemeniz Gereken 10 Roman

— min. okuma: 7-8 dakika
Storytel’de Mutlaka Dinlemeniz Gereken 10 Roman

Geçtiğimiz yıllarda Seslenen Kitap’ı satın alarak yayın yelpazesini Türkiye’ye dek ulaştıran İsveç markası Storytel, pek çok edebiyatsever tarafından sıkça tartışılmaktadır. Bu tartışmaların temelinde yatan birincil sebep, elbette ki sesli kitapların ne kadar sağlıklı olduğu gerçeğidir. Ancak bu konuda yanlış bilinen pek çok noktayı sizler için aydınlatacağız.

Öncelikle sesli kitaplar, yalnızca görme engelli bireyler için değil herkes için vardır. İş yoğunluğundan ötürü sık bir biçimde kitap okumaya vakit bulamayanlar, seyahat ederken yahut işten eve dönerken arabadaki vaktini dolu değerlendirmek isteyenler, okuma alışkanlığını henüz kazanamamış olanlar, haftada birkaç kitaba para vermekte zorlananlar… Sayısız uzatabiliriz elbette bu durumun nedenlerini. Sesli kitaplar, işte tüm bunların önüne geçmek için var.

Ayriyeten yapılan pek çok araştırmada iki deney grubu seçilerek bir gruba sesli kitap, ikinci gruba fiziksel kitap verilmiş ve iki grubun da kitapları aynı düzeyde anlayıp sindirdiği gözlenmiştir. Hatta akılda kalıcılık bakımından sesli kitapların bir adım daha önde olduğu dahi saptanmıştır. Bu tabii ki de her kitap için geçerli olmayabilir, özellikle de akademik içeriklerde, ancak çoğu kurmaca eser için dinlemek de en az okumak kadar sağlıklıdır.

Hepsinin de ötesinde, ülkemizdeki kitap okuma alışkanlığına göz attığımızda, geçtiğimiz yıllarda Libronet tarafından yapılan bir araştırmada katılımcıların %32’sinin hiç kitap okumadığına rastlanmıştır. TÜİK’in başka bir araştırmasında ise insanların günde 6 saat televizyon izlediği, 3 saat internet kullandığı ve kitap okumaya yalnızca 1 dakika ayırdığı tespit edilmiştir.

Hal böyleyken, özellikle de vakit ayıramamayı bahane edenler için sesli kitaplar oldukça şahane bir alternatif olarak görünüyor. Çok güzel bir söz vardır, “bir, sıfırdan büyüktür,” diye…

Sesli kitaplar üzerine önyargılarınızı biraz olsun üstünüzden attıysanız, sizler için 10 klasik romandan oluşan harikulade bir sesli kitap listesi hazırladık. Storytel’de dinleyebileceğiniz bu sesli kitaplar, birbirinden mükemmel seslendirmenler tarafından özenle hazırlanmıştır.

1- Kürk Mantolu Madonna – Sabahattin Ali

“Seni seviyorum. Deli gibi değil, gayet aklı başında olarak seviyorum.”

Sabahattin Ali’nin üç büyük romanından bir tanesi olan Kürk Mantolu Madonna, başarılı oyuncu Mert Fırat’ın masalsı ses tonu ile beraber dinleyicilerle buluşuyor. Her dönem çok okunmayı başaran bu ölümsüz eser, Maria Puder ile Raif Efendi’nin sizleri adeta sarsacak olağanüstü hikayesine davet ediyor.

2- Beyaz Geceler – Fyodor Mihayloviç Dostoyevski

“Çünkü insanlar kendileri mutsuz olmadıkça, başkalarının mutsuzluğunu asla anlayamazlar.”

Tüm zamanların başucu yazarı olmayı başarmış, dünya edebiyatının ilahlarından biri olan Dostoyevski’nin hayalperest romanı Beyaz Geceler, Tolga Korkut’un sesiyle karşımıza çıkıyor.

Petersburg’un beyaz gecelerinde Nastenka isimli genç bir kızla tanışan Hayalperest yazarımız, kısa bir zaman içinde müthiş bir dostluk kurarlar. Nastenka aşık olduğu adam ile yaşadığı acılarını Hayalperest’e anlatırken, Hayalperest genç kıza çoktan aşık olmuştur. Ancak bu niyetini gizlemek zorundadır.

Dostoyevski’nin henüz 27 yaşındayken kaleme aldığı bu etkileyici roman, hiç kuşkusuz tüm dünya edebiyatı için önemli bir role sahiptir.

3- Satranç – Stefan Zweig

“Muhtemelen kitabı hemen elime alıp okuduğumu düşüneceksiniz. Kesinlikle hayır! Önce bir kitabım olmasının sevincini yaşamak istiyordum.”

Zweig’in sürgündeyken kaleme aldığı ve intiharından yalnızca birkaç ay önce bitirdiği ölümsüz eseri Satranç, tüm dünyada ‘klasikler’ denildiği zaman akla gelen birkaç romandan bir tanesidir.

Bir tesadüf eseri, satranç ile alakalı çeşitli bilgiler içeren bir kitap eline geçen Dr. B., bu kitapla beraber oyunu öğrenir ve zamanla satranç onun için vazgeçilmez bir tutku halini alır. Hatta sırf bu tutkunun esiri olarak beyin hummasına yakalanır.

Usta oyuncu Cem Baza’nın sesinden soluksuz şekilde dinleyebileceğiniz bu eser, pek çok yoruma göre esasında Stefan Zweig’ın intihar mektubudur.

4- Anayurt Oteli – Yusuf Atılgan

“Gelmez artık, ama benim beklemem gerek.”

Romanı ayrı, sinema filmi ayrı, seslendirmesi ayrı lezzetlerde olan ve her biri birbirinden başarılı şekilde yorumlanabilecek Anayurt Oteli, edebiyatımızın en karanlık, en unutulmaz karakterini ve mekanını barındırıyor. 

Bir Perşembe gecesi, gecikmeli Ankara treni ile Anayurt Oteli’ne gelen -ismini bile bilmediğimiz- bir kadın, bir gece kalıp ertesi gün yeniden geleceğini Zebercet’e söyleyerek otelden ayrılır. Kendini dış dünyadan oldukça soyutlamış olan otel katibi Zebercet, kadını beklemeye başlar ve bu sırada kendini değiştirir, dış dünyaya açılır. Ancak kadının bir türlü gelmeyişi ve Zebercet’in ruh sağlığını gitgide kaybetmesi, işleri yolundan çıkaracaktır.

Tolga Korkut’un sesiyle dinleyebileceğiniz Anayurt Oteli, aynı zaman 1987 yapımı beyaz perde uyarlamasıyla da mutlaka görülmelidir. Ömer Kavur imzalı filmde Zebercet’i başarılı oyuncu Macit Koper canlandırmaktadır.

5- Morgue Sokağı Cinayeti – Edgar Allan Poe

“Gördüklerinin yarısına inan, duyduklarının hiçbirine!”

Gizem ve gotik edebiyattan söz açılınca akla gelecek ilk isim olan Edgar Allan Poe’nun kaleme aldığı Morgue Sokağı Cinayeti, ilk modern dedektiflik öyküsü olarak kabul edilmektedir.

Morgue Sokağı Cinayeti öyküsünün dışında Kuyu ve Sarkaç, Maelström’e Düşüş, Geveze Yürek ve Amontillado Fıçısı öykülerinin de içinde yer aldığı kitap, Kerim Öztürk tarafından seslendirilmektedir.

Ayrıca hatırlatmakta yarar var, kitabın çevirmenliğini üstlenen Memet Fuat; kitapta yer alan öyküleri İngilizce’den orijinallerinden çevirerek yazara bağlılığı en birincil ilke sayan anlayışı ile dilimize kazandırmıştır.

6- Saatleri Ayarlama Enstitüsü – Ahmet Hamdi Tanpınar

“Saat, Allah’ı bulmanın en sağlam çaresi idi…”

Şiirlerinde yaslandığı sembolizm akımını romanlarında da sürdüren Ahmet Hamdi Tanpınar, Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nde Türk insanının Doğu ile Batı arasında kalmış sıkışmışlığını en ince noktalarıyla işleyerek edebiyatımızın en kuvvetli metinlerinden bir tanesini ortaya koymuştur.

Nuri Efendi ile Halit Ayarcı’nın saat, zaman ve insan ilişkileri kavramları üzerine döşeli fevkalade hikayesi, Çok Güzel Hareketler Bunlar’dan da tanıyacağınız başarılı oyuncu Murat Eken tarafından seslendirilmiştir.

7- Genç Werther’in Acıları – Johann Wolfgang von Goethe

“Ah, benim bildiklerimi herkes bilebilir; ama yüreğimdir yalnızca bana ait olan.”

Goethe’nin en büyük etki yarattığı eserlerinden biri olan Genç Werther’in Acıları, şiirsel bir üslupla yazılmış oldukça etkileyici bir mektup – roman olarak çıktığı zamandan bu yana etkisini koruyabilmiş bir hikayedir.

Daha 25 yaşında iken bu eseri kaleme alan Goethe, Genç Werther’in Acıları ile kendisinin dahi tahmin edemeyeceği büyük bir etki yaratmıştır. Dönemin Almanya’sında büyük bir etki yaratarak, Werther’in kostümleri olan mavi frak, sarı yelek ve çizme giyerek intihar etmiş pek çok insana rastlanmıştır.

Güçlü bir aşk hikayesi olan Genç Werther’in Acıları, başarılı sunucu ve oyuncu İbrahim Selim tarafından seslendirilmiştir.

8- Babalar ve Oğullar – İvan Turgenyev

“Çok eski gerçektir ölüm, ama herkese yeni gelir.”

Kuşaklar arası çatışmanın en şahane anlatıldığı bu klasik eser, Babalar ve Oğullar romanı aynı zamanda nihilizmden taşraya, kent insanından aristokrasiye pek çok konuda isabetli gözlemler sunmaktadır.

Turgenyev’in unutulmaz romanı Babalar ve Oğullar, Aydoğan Temel’in başarılı seslendirmesiyle dinleyicilere sunulmuştur.

9- Meksikalı – Jack London

“Yalnızdı, ama kaybolmuş değildi.”

Daha çok romanlarıyla hafızamıza işlenmiş, kült eserlerin yazarı Jack London bu defa bir öykü kitabıyla karşımıza çıkıyor. Kapitalist sistemden sosyalist görüşe, sınıf kavgalarından toplumsal olaylara ve sistem eleştirilerinden London’ın deniz tutkusuna kadar 12 farklı öykü bir arada.

Jack London’ın az bilinen ancak etkileyici klasik öykü kitabı Meksikalı, Kerim Öztürk tarafından seslendiriliyor.

10- Dönüşüm – Franz Kafka

“Gregor Samsa bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında, kendini yatağında devasa bir böceğe dönüşmüş olarak buldu.”

İlk cümlesinden okuru adeta çarpan Dönüşüm, kısa bir roman olmasına karşın insanı uzun bir düşünceye sevk etmektedir. 100 yılı aşkın bir süredir okuyucuların her zaman ilgi odağı olan bu kitap, günümüzde dahi büyük bir iştah ile tartışılıyor.

Franz Kafka’nın en önemli eserlerinden biri kabul edilen Dönüşüm, Cem Mumcu’nun sesiyle aktarılıyor.

Paylaş:
Yorumlar