Bir Katilin Hesap Defteri


ilk nefesim için bir can aldım. Henüz dünyaya gözlerimi açmadan; bir cana kıydım. Daha konuşamaya başlamadan bir katil oldum. Oysa basılmamıştı bile günah defterim. Hıçkırıklara boğuldum acıdan, pişmandım hatta... ne değişiti ki ;bir günah not düşüldü haneme ileride deftere işlenmek üzere...

(Not: Annesini öldürdü!!!)

Biraz büyüdüm adımlar atmaya başladım, ezdim geçtim acımadan kuşları ,kelebekleri, çimenleri, böcekleri...

Bir oyun mu sanmıştım çocuksu aklımda yoksa doğuştan kötülük mü vardı yaradılışımda.Hiç bilemedim...Dünyayı keşfetmeye başladım kendimce: ilk önce ölumlülüğünü keşfettim, ellerimde kanatları koparken kelebeklerin.Yine, yeniden çığlık çığlığa ağladım, ugraştım, yapıştıramadım canlarını kopardığım yerden. Dağılıp gitti ellerimin arasınsa tül gibi bedenleri, ölüm yapıştı canıma. Bir günah daha yazılvermişti defterime çoktan...daha ne yaptığımı anlamamışken ben.

(Kendinden gücsüz canlıları katletti!!!)

Biraz daha büyüdüm. Oyuncakları keşfettim. Canları yanmıyordu sanırım; çünkü ne yapsam ses çıkarmadılar bana. Tutup çektim hiç acımadan, elimde kaldi kafaları. Yine ağladım çığlık çığlığa, yerine takamadım elimde kalan kafaları. Artık çok üzülmüyordum belli ki;

Yüzümde bir tebessüm vardı çünkü; tüm gücümle asılıp, elinde kaldıklarında plastik canları. Yinede bazen uyuyamadım; gece uykumu bölünce koparttığım canların ağlamaları. ( Kocaman adamım halen uykum kaçar bazen)Yazin dedim yazın! Bir günah daha...

(Verdiği zarardan zevk duydu!!!! Ne kadar ağlasa da inanmayın ona!!!)

Ah çocukluğum neresinden başlasam ölüm, neresini hatırlasam bir yağma var içinde.

Mahsun, küçücük, savunmasız mıydım? Hani sadece bir çocuktum!

Nasıl girdi içime vahset daha doğmamişken ben ?

Daha hesabını veremeden aldığım ilk nefesimin, şimdi ömrümün yarısında...

Bilmem ki nasil affedilecek bunca keder. Bir seçim şansım oldu mu gercekten? Içime kendim mi soktum bu şeytanı??? Kendim mi belirledim bu yolsuz yordamı???

Ben büyüdükçe eklendi günah defterime yenileri, şimdi sevap için ayrılana yazıyorum fazlalıkları. Geri dönemeyecek, geri döndürülemeyecek kadar ileri gitmişken elde tek seçenek, yola devam etmenin hazzı.

Düşünüyorum, düşünuyorum belki;

Ilahi bir nefes değil miydi acaba yaradılışımız?

Bir mucize değil miydi var olmamız?

Hepsi bir yalandı belki,

Yoksa kovulurmuyduk cennetten daha ilk günden?

Kendini kandırma ey adem oğlu!

Eksik geldin dünyaya

Kendini kandırma ey havva kızı!

Asla özgür olamadin sen.

Şimdi topla ölüm saçtığın oyuncaklarını,

cehennemine dön daha vakit varken.

Tıpkı benim gibi....

Şimdi size sorarım ey insan evlatları!

Beni bunlardan yargılayan, dışlayan siz!

Bir insan canı almadim bilerek, yıkmadım, dökmedim ama veremiyorum yaptiğim günahların hesabını. Siz nasıl ödeyeceksiniz sorarım; evrene yaydığiniz katliamların yankılarını??? Kaç defter yetecek peki bilerek yaptığınız günahlarınıza???

Daha kaç dünya can verecek ayaklarınızın altında?

Benim yolum uzun bu son sözüdür dudaklarımın;

Issız sokaklar beni bekler.... daha fazla bekletmemeli yeni günahları...

Günsüzüme...

31 Mayıs 2019 3-4 dakika 20 öyküsü var.
Beğenenler (3)
Yorumlar (2)
  • 4 yıl önce

    Harika bir anlatım, dik duruşlu bir ifade ediş, farkındalık yolunda okuru koluna takıp bir yolculuğa çıkmış yazarımız. Kutluyorum Menekşe hanım. Sevgiler