Kutsal Görev


Kapıyı yavaşça araladı. Oda zifiri karanlıktı. Kapıdan süzülen ışıklar bir an içeriyi ışığa kavuşturdu. Aceleyle içeriye girdi ve sert bir şekilde kapıyı kapattı. Masanın üzerinde duran mumu yaktı. Hemen yan tarafta duran laptopun kapağını açtı. Boş bir ekran ve yanıp sönen imlece uzun ve üzgün bir şekilde baktı. Sonra odanın ortasında duran sandalyeye döndü ve tüm gücüyle iplerle bağlanmış kişiye yumruk attı.

-Seni aşağılık, senden iğreniyorum. Yüzüne bakmaya bile tahammül edemiyorum. Ama...ama seni şimdi öldüremem. Emir gelene kadar seni gebertemem. Yoksa tüm görev başarısız olur.

Pis bir gülümseme yüzünde belirdi.

-Tabi bu seni dövemeyeceğim anlamına gelmiyor.

Tüm gücüyle bir yumruk daha attı. Sandalye olduğu yerde havalanıp tekrar yere sert sekilde oturdu.

-Her şeyin sorumlusu sensin, sen. Dünyadaki tüm kötülüklerin sorumlusu. Az kaldı çok az tüm insanlığı senden kurtaracağım...kendini ölümsüz mü sandın? Tüm o kötülükleri yapıp sonsuza kadar rahatça yaşayabileceğini mi sandın?

-Tanrı beni seçti. Seni; Şeytanı öldürmek için bana bu gücü bahşetti. Görevi tamamladığım zaman bu dünya daha güvenli olacak. Bende artık Tanrı'nın yanındaki yerimi alacağım.

Sandalyede bağladığı kişi konuşmaya çalıştı...

- Kapa çeneni kapaaaaaa!!!!

Eğer tek kelime daha etmeye çalışırsan çeneni yerinden çıkarırım.

Belinde duran bıçağı çıkarttı ve havaya kaldırdı. Incecik mum ışığında bile bıçak parlamayı becerebiliyordu. Dünyadaki hiçbir metal böyle parlak ve keskin değildi. Bıçağı boğazına dayadı ve gözlerini gözlerine dikti...

- Hayatımın en zor şeyi şu an kendime hakim olmak. Gırtlağıni kesmemek için direnmek.

Tanrım! Daha ne kadar bekleteceksin beni? Artık dayanamıyorum. Bu Şeytan ile aynı odada olmaya katlanamıyorum. Artık izin ver bana izin ver artık...

Oda birden sessizliğe büründü. Cılız bir mum ışığı ve laptopdan yansıyan yanıp sönen bir boşluk....mırıltılar, her şey sonsuz bir sessizliğe büründü. Sanki odadaki her molekül "o" ilahi mesaji bekler gibiydi. Tam o esnada laptopdan sesler geldi ve ekranda bir yazı beliriverdi.

Hizla ekrana yaklaştı ve yazıyı okudu.

"Vakit geldi!"

Mesaji okuduğunda gözlerindeki ışıltı sanki cennetin kapısı aralandığında süzülen ışık gibiydi. Birden zaman durdu sanki her şey süzülürcesine haraket etmeye başladı.. Kulaklarında ilahi bir müzik, bedeni yerçekiminden kurtulmuşcasına bıçağıyla dans etmeye başladı. Her bir harakette kendinden geçiyor yüzünde beliren mutluluk odanın duvarlarına yansıyordu. Gözlerini kapatmış sanki başka bir evrene geçmiş gibiydi. Bir süre bu ilahi dansa devam etti ta ki nefesi tükenene kadar. Gözlerini araladığında olduğu yerde donup kaldı. Göz kamaştıran bir ışık ve o ışıktan yayılan bembeyaz kar taneleri....öylece büyülenmiş bakıyordu...gözlerinden yaşlar boşalıverdi. Dizlerinin üzerine çöküp kaldi. Başarmıştı nihayet Şeytan'ı öldürmüştü. Tanrı artik yanına çağırıyordu onu...

-Tanrım beni kabul ettin. Şeytanı öldürdüm. Başardım. Tüm ızdırabımdan kurtuldum. Artık özgürüm...özgürüm...

Bıçak havada son ve keskin bir haraket daha yaptı. Son bir ses ve her şey yine sessizliğe büründü. Kırmızı ve beyaz birbirine dolaştı...

Bir süre sonra polisler olay yerini buldular. Tutulan raporda; olay yerinde zorlama veya hırsızlığa dair bir iz bulunamadı. Odada açık bir laptop bulundu. Ekranda herhangi bir not yok. Maktul kendini bıçaklamış. Bir sinir krizi geçirdiğinden şüphelenilmiştir. Sandalyeye bağladığı "oyuncak ayıyı" birden fazla bıçak darbesiyle parçalamış. Odanın her tarafı pamuk parçaçıklarıyla kaplanmıştı. Maktul mucizevi bir şekilde hayatta kalmış.

Olay bir intihar teşebbüsü olarak kayıtlara geçti.

(Dava Kapandı.)

Dava Kapandı ama kimse onun tüm insanlığı kurtardığını bilmiyordu. Nede olsa kahramanlik böyle bir şeydi...

Kapının kilidi açıldı beyaz önlüklü bir görevli elinde ilaçlarla içeri girdi.

- Gabriel ilaç vakti geldi. Ooo yine neler yazıyorsun öyle bakalım sen?

Gabriel masanın uzerindeki kağıtları elleriyle kapattı. Görevli bu duruma bozuldu ve sert bir sesle..

- Hadi ilaçlarını iç sonra doğru yatağa. Yarın terapiye devam...şu oyuncak ayı ile olan derdini hallettik şimdi bisikletlere olan düşmanlığını halletmemiz gerek..tuhaf adamsın...hemde çok...

Ilaci içirip odadan çıktı ve kapıyı kilitledi. Gabriel hemen yatağına koştu ve gizli bölünmesinden bir kağıt çıkarttı. Derin bir nefes aldı ve kağıdı açıp okudu. Sonra yine yerine koyup gözlerini kapadı. Okuduğu son sözleri mırıldanırken uykuya teslim olmuştu.

"Yeni görev için bekle"

09 Haziran 2019 4-5 dakika 20 öyküsü var.
Beğenenler (1)
Yorumlar