Kızgın
Meğer kızgınmışım ben
Elveda demeden giden babama
Tarih defterimi işgal eden Napolyon’a
Şiir yazdığım kadınlara
Anlamını bilmeden amin ettiğim dualara
Meğer kızgınmışım ben
Genç ölen yalnızlara
Çok daireli, az duygulu şehirlere
Hayat hileli bir zarmış meğer
İşte bu yüzden kızgınmışım
Tüm mevsimlere
Daha da ileri gidersem
Zamana
Evrene
Tüm bilinmezliğe
Meğer kızgınmışım ben
Devrimcileri rakı masasında ananlara
Mısraları şiirlerde metalaştıranlara
Yorgun demokrat nutuklara
Açlıktan ölen kıta Afrika’sını yeryüzünden çıkaranlara
Meğer kızgınmışım ben
Kokulara, renklere
Geç kaldım bu güzelliklere
Dünüm bugünümle barışık değil
Meğer kızgınmışım ben geçmişime
Meğer kızgınmışım ben
Fotoğrafı çekilen kitapların
Satılan kitaplardan fazla olmasına
Alışamadım küresel sevdalara
Adına uygarlık denilen bu naylon oyunlara
Ben giderim yine öfkemin mağarasına
Meğer kızgınmışım ben
Antika ruhumu bozan bu yeni dünyaya