Süleyman Dönmüyor
Süleyman'a bin bir türlü laf ettim
Kah yalvardım kah da kaşımı çattım
Sözlerime sitem kattım ah kattım
Ölürüm de seninle dönmem diyor
Hani ayrılmazdı dirimiz dedim
Ölürdük ölürse birimiz dedim
Asla açılmazdı aramız dedim
Bilirim de seninle dönmem diyor
Ok olduk atıldık bu güne kadar
Ne yapalım böyle yazılmış kader
Tepeden tırnağa acıyla keder
Dolarım da seninle dönmem diyor
Gözüm yaşlı geldim ben bu yaşıma
Türlü dertler çoktan düştü peşime
Sen olmasan bile yalnız başıma
Kalırım da seninle dönmem diyor
Olmadı ki çarşım zaten hiç pazar
Başka bir diyara gitsem ne yazar
Elek asmam unu da azar azar
Elerim de seninle dönmem diyor
Boştu zaten cepler dip desen delik
Ayrı hep yakalar tutmuyor ilik
Israr etme dosttur demem kırk yıllık
Silerim de seninle dönmem diyor
Karar verdim haklıysan da nafile
Caydıramaz kahrın sitemin bile
Bir gün olur dört kollu bir sal ile
Gelirim de seninle dönmem diyor
Ekmek için savaştık biz her yerde
Çile katık oldu başlar hep darda
Bundan sonra gelen acıya derde
Gülerim de seninle dönmem diyor
Avşar'ım ne olur anla halimi
Neyleyim bir güzel bağlar yolumu
Mutluluğu arar iken ölümü
Bulurum da seninle dönmem diyor
Kanuni hariç bu ülkenin % 5o sinin süleyman ismine allerjisi var aman ha şair :)
Çok yordunuz Süleymanı ben olsam selamı sabahı keserdim :) selamlar üstad.
Yüreğine, kalemine sağlık üstadım. Çok güzel bir şiir. Sağlıcakla esen kalın.