Kaşınan Yara
Yaramı soydum
Yüzünü gördüm
Çırılçıplak bir acı kopardı iplerini tutsak olduğu yerden
Vahşi bir hayvanın köşeye sıkıştırdığı çaresiz kurban gibi
Sadece dizlerimin üzerine çöküp kaldım
Kaçamazdım
Yaram kanıyordu çok derinden
Ilık ılık süzüldü acım tenimden
Taze kan kokusu sardı etrafı
Hatıraları görmek yetmedi
Derin bir nefes çektim içime
Kokun kaçıp kurtuldu derinlere gömdüğüm o yerden
Ah öyle özlemiştim ki kokunu
Seni yeniden istemek kaçınılmazdı
Kaçamadım
Yaram vahşi bir hayvan gibi kurtulmuştu iplerinden
Önce ufak bir boşluktun aslında
Kontrol etmeye gerek duyulmayan olası bir yokluk
Uzun uğraşların tek ve önemsiz başarısızlığı
Duman dolu terapilerde bir türlü dilimin dönmediği asıl mevzu gibi
Derinlere gömmüştüm seni
Ne zaman ki kaşımaya başladım yaramı
Kanadım
Geç anladım
Kanamak isteyen adındı
Kaçamadım
Yaram hatırlamıştı yine adını
Keşke dedim
Hiç uyandırmasaydım içimde uyuyan o vahşi hayvanı
Ama
Yarayı soydum
Yüzünü gördüm
Adın kanadı tenimden
Kaçamazdım artık
Anlamıştım geç olsa da
Yaram da
İlacım da
Adındı
Kadın dedikçe bir yara dikilir karşımıza.. işte tam da burada başlıyor şiir.. ve şiir duygulara gark oldukça şiir oluyor bende.. Başarısına alkış yarasına hürmet.. Şairem yenildi şiir en galip geldiği yerden..
"Yarayı soydum Yüzünü gördüm" başlı başına şiir olmuş zaten nesildaşım. nice baharlara diyelim, eksik olma..
"Hatırları görmek yetmedi" hatıra galiba, okumaya devam
Kabuklu, yaralı , kanlı ,terapi değilde cerrahi müdahale gerektiren bir şiirdi adeta
Özgün şiiri kutluyorum Sevgim ile adaşım