Annem Ölüm

Bir yol olur
Bir de yolculuk
Giderim suskun suskun
Lale boyu gerdanıma dizdiğim
Bir kolyem olur annem...
Annesizlik
Yol boyu
Yol bilinmez bir gariplik kokusuna hasret
Kıyafetleri bir sandığa saklanmış
Gelin bohçası, cennet
Sıkıştırılmış kokulu sarı bir resim,
Bir gözleme ekmeği...
Ellerine bulaşmış hamurları
Ufalayamam
Yoklamak gibi hayıflanmam
Tırnakları içinde
Kendi çocukluğumun ayıpları
Birikmiş elleri özlerim sade ve özel
Anne, annem
Yeniden sarılmak ve yeniden tutunmak
Nasırların en sert yerinden, taşların yosunlara hasretliği çocuk ellerim.
Defalarca
Kerelerce isteklerim
Karanlıklara
Küsmeden korkusuzca cesaret aldığım
o yerden
ve yeniden yüzümü sürdüğüm
Vazgectiğim yetişkinliğim
Özlemimsin herzaman....
derken
Yaramazlık yapsam
Gelir misin bana
ve sen kızsan yine
Ne olur kız bana
Bir umudun gölgesinde
Kalmadan seni
Gerçek gerçek sevmek istiyorum o günler gibi ...
Sarılır gibi ayın utangaç yüzüne
Bulut bulut
Gecelerce sarılarak varlığına.
Seni ben gibi özlemek nasıl?
Ama sen de beni
Gözlerim deniz olmadan
Damla damla
Tuzla yanmadan önce sevsen yine
Uzaksa uzak değil bana
Gel de geleyim
Annem
-Annesiz anneler gibi çocuksuz
Çocuklardanım-
Hiçbir şeysiz değilim
Annem ben de seni özleyebilirim.
Hemde çoktan daha çok.
ASlolan seçimsiz sevdik biz birbirimizi.