Yıkık
Yaz ile kış ile ömrüm sürgünde
Tarih çok suratsız tüm gerçeklere perde
Hangi gün attı ise beni olmuşlarla derde
Bir yıkar bin inşaa eder gibiyim gönlümü
Sevgi köprüsü puslu geçemem nerde,
Pişmanlık okyanusum meydanda her seferinde
Yanlızlığım adam eder beni yirmi yıldır böyle
Bir görünür bir kaybolurum yıkıp geçer ömrümü
Uzaklar uzak olsun gelmez murat yakından
Dokudular hırkamı kimsesizlik bağcığından
Ayaklarımı atsam dışarı taşar keyifsizliğim
Keyfe keder bir gün için beklerim ben ölümü