Zamanımı Sokan Akrep
Her gece yatağımı ısıtan karabasanlardan mı
Kabuslarımda etimi itinayla didikleyen kuzgunumdan mı vazgeçecektim
Güldürmeyin beni
Hiç ama hiç kimseler
Hatta ve hatta kendim dahi
Beni onlar kadar düşünmedi yaşarken
Bir kazaya kurban gitmiş gibi gözüksem de ilk bakışta
Vaktimin zamanı dolunca
Suya yenik düştü akrep
Hayatta kalma çabasıydı beni ahir ömrümden geçiren
Ama
Nasıl kızabilirdim ki ona
Benim değerim onun önünde yaratılmamıştı zaten
Adettendir diye
Düşündüm bin ömürlük gibi gelen o bir saniyelik zamanda
Ne kula eksik kalmış bir teşekkür bıraktım arkamda
Ne de üzerinden geçilmemiş bir dua
Her şeyim tastamam diyecek olsam da inanmayın
Daha fazlasını arzulamak için gelmiştim dünyaya
Elbet eksik kalanlarım var diye söylenecekti dilim
Hatta arsızlığım hırsızlığıma çanak tutacak
Avucuma iki gümüş para sokuşturmak isteyecektim birden
Ama neye yarayacaktı ki tüm bu endişeler
O endişeler bile
İnanmayı dahi düşünmediğim başka diyarların masallarından çalıntıydılar
Ama olsundu
Yapmadan gitmemek lazımdı usulen
Bir rivayet geldi sonra aklıma
Soracaklar sana derdi büyükler
Eee neler yaptın anlat bakalım diye hayatta
Ben de çok övünülecek bir şeymiş gibi anlatırım dedim
Artılarıma inat eksiler yarattım
Kim demiş yaratmak bir tek tanrıya mahsus
İçine etmediğimiz hiçbir şey yokken şu dünyada
Böyle bir gücü nasıl görmezden gelecektim
Yarattım
Yarattım doymadım
Ne varsa iyiye dair olan
Olmayanları topraktan uyandırıp üzerlerine saldım
Ara ara arafta kalıp kendine sordum
Acaba bu kadar ileri gitmekte hata mı yaptım
Ama
Rahat etmezdim
Sanki yaradılıştan rahatsızdım
Bedenimi didik didik etmiş kuzguna övgüler düzüp
Her gece yatağımdaki karabasanlarla sarmaş dolaş olurken
Yaşayanların dünyasına ancak bu kadar saygı duyardım
İşte kısacası hayat hikayem
Vaktimin zamanı doldu
Akrep suda boğuldu
Hayatta kalma çabasıydı beni ahir ömrümden eden
Arkamızdan söylenecek pek de bir söz yoktu
Her bitişin nasılsa bir bahanesi yazılmıştı en tepeden