Gölge Oyunu

Gölge Oyunu


Kendimin uzağına, kendimin tuzağına düşmüş, kendimden sürgün yemiş bir gölge gibiyim...

Anlamsız bir o kadar da imkansız...

Neyi resmediyor peki şimdi şeklim. Kime özeniyor ya da kimi bekliyor ki ellerim.

Sonuçta, ben artık sadece, kendimden çok uzakta hükümsüz bir gölgeyim.


Ağlasam diyorum, hemen şimdi, şu an, hiç durmayacakmış gibi. Hatta çığlıklar atsam...olduğum yerde toza bulasam bedenimi.

Nerede olduğunu bilmediğim aslım hisseder mi beni, söyler mi ismimi, düşer mi peşime elleri.

Bir gölgeyim ya sonuçta. Gölgeler ağlar mı demez mi...ayıplar mı ki beni acımasızca.


Acaba, bedenim ne yapıyordur ki şimdi gölgesiz, bilmediğim uzaklarda.


Gün karardı. Neden silinmiyor halen varlığım. Karanlıkta bir gölge neye yarar ki..

Sonuçta hiçbir gözde yer bulamaz varlığına.

Uzun süre görünmeyen bir şey yok olmaz mı... ya da ne kadar dayanabilir ki, bu dünyada var olmaya çalışmaya...yitirip hükmünü, düşmez mi karanlığa...


Sesim bile kendine dönük. Kimse duymaz beni benden başka. Duyulmayan bir şey ne kadar yaşar, yaşayanlar bir şekilde fısıldamaz mı kulaklara...


Unutulmak böyle bir şey olsa gerek. Unutulmak ölüm gibi bir şeymiş anladım sonunda.

Görülmemek, duyulmamak, sadece kendi kendine haykırmak sonsuz boşlukta.


İki kere ölürmüş ya insan...

Biri toprağa konulduğunda, diğeri ise artık kimse adını anmadığında...


Bugün bir kere daha ve son kez öldüm...

Anlaşılan...

Adımı da verdiler toprağa.





09 Ekim 2020 1-2 dakika 96 denemesi var.
Beğenenler (4)
Yorumlar (5)
  • 3 yıl önce

    Kendi kendine haykırmak sonsuz boşlukta... Çok güzel ve içtendi. Tebrikler, sevgiler..

  • 3 yıl önce

    Her yanımız korkularla yürüyor... Görülmemek, sevilmemek, duyulmamak, olmamak ve anılmamak gibi korkularla... Çok derin ve her an felsefi bir mecraya dalıp yolunu kaybedebilir zor bir konu işlediniz ve gereken sorumlulukla bunu başardınız. Yürekten tebrikler Ulçay hanım.