İcmal
Siz bilmezsiniz gördümdü bir kere
Kocamandı tanrının elleri
Tanrının elleri ki maşallah tanrı eli gibi kocaman
Annemin yakasındaydı elleri ki annem çitlembik
Annemin yakası hakim yaka gecelik
Annem ki daha dünkü gelin'cik
Ve boynundan içerisi hortum dolu
Ve ben yani biz üç kardeş
Görmüştük yatak döşek yola düştüğünü
Bir ara dışarıdaydık biz acilin önünde
Tanrı içerideydi annemin yanında ve görmüştük ellerini
Sonra annem çıktı dışarı görmedik biz çıktığını
Ama Resulullah görmüştür O'nu kesin
Ama Resulullah şahittir biz görmedik bir daha O'nu
Yüzüne baka baka yapamadığımızı yapıp sonra
Şahitler huzurunda helalleştik ama görmedi O
Sonrası malum
Bir daha hiç görmedik O'nu
Büyüktü tanrının elleri görmüştüm bir vakit
Ki tanrı kadardı tanrının elleri maşallah
Öpsen öpemez elini
Büksen bükemezdin bileğini
O kadar büyük yani
Babamın elleri de büyürdü kimi zaman
Haşa
Tanrı eli kadar değil tabi
Ama kocaman olurdu on yılda bir okşadıkça başımı babamın elleri
Zaten ancak bayramdan bayrama öperdim elini
Bükmek mi bileğini
Sümme haşa
Kimin haddine
En çok
Elektrikler kesilip lambalar sönünce severdim
Yaşamaklığın aile denen küme's'ini
Aile küme's'inin en mi en etkisiz elemanı benken hem de
Gaz lambasının kıvrak ışığı ve
Genzi yakan kokusu eşliğinde çok filinta dururdu babam
Öyle böyle değil haaa
Tabiri caizse fena karizmatik
Fena artistik
Annem desen Fatma Girik
- Fatma Girik dediysem O'nun tombiş hali canım... Siz de abartmayın gözünüzde yani hemen... Ama kaderi, Fatma Girik'in kaderinin yanından bile geçemez... Gelin görün ki, babama; filinta da derlerdi, kikirik de... Tarık Akan mı desem, Alein Delon mu bilemedim bak şimdi -
Babam her ne hikmetse ve durduk yere
Çıkartırdı elektrik kesilip lambalar sönünce
Yüklüğün o en altındaki döşek yığınının arasından
Orman bekçisi babasından kalma
Kabzesi silik
Kabzesi tıpkı biz gibi bir avuç içi kadar
Yedi altmış beşlik Çekoslovak Browning'i
Özenle çözerdi babam yağa bulanmış çaputunu suskun
Gözünde anlam veremediğim hüzün
Savaştan yenik çıkmış general gibi
Kimi korkarak
Kimi utanç içinde
Çoğu mahçup ve masum masum bakar temizlerdi
On yılda bir okşadığı başımızı okşarmışcasına şefkatle
- Bilmem, belki de; başını hiç okşamamış babasını yâd eder gibiydi -
Gaz lambasından olsa gerek
Devleşirdi gözümde duvara vurdukça gölgesi
Medarı iftiharı desek yeridir babalık meşgaliyesinin
Annem bıcır bıcır bir şeyler anlatırdı Adile Naşit misali
Biz üç kardeş
Üç analı babalı yetim
Bir yandan güler kikir kikir
Bir yandan anlardık ki
Aile dediğin böyle olmalı
Bir arada
Ve
Sükun içinde
Babamın tabancaya bakmasından daha acı bakardık birbirimize
Daha mahçup ve daha daha masum
- Hatırlıyorum da şimdi şu anda: hamdolsun çok güzel musmutluculuk oynardı, ah benim ahududu annem -
Babam anneme çiçek aldı mı bilmem asla
Ya da aşk sözleri söyledi mi mırıl mırıl kulağına hiç
Ya da şiir yazdı mı mesela
Bırakın bunları
"Balım" ya da "ahududum"
Yahut ne bileyim "canevim" dedi mi bilmem
Şahit olmadım hiç
Ama çok iyi bakardı babam anneme yalan yok
O kadar çok iyi bakardı ki
Bir baktı mı var ya offf
Titrerdi yer gök
Zelzele oldu derdik zelzele oldu
Anlardı hemen babamı annem
Çeki düzen verirdi eve kendine
Hatta o bakışları biz bile duyar
Hem kaçacak yer arar
Hem kulaklarımızı tıkardık kendi iç feryadımızla
Kuluçkadaki bir yavru gibi
Hele sarhoş geldiyse babam eve
Ve kapıda anahtarın şıngırtısını duyduysak
Ohoo görün siz şamatayı
Evde gık çıkmaz
Ölü numarası yapardık
- Ki saat dokuzu geçti mi sarhoş geleceğini bilir, kulağımız kapıda seyrederdik TV'yi... Kapı Kımıldadı mı kim nerede yatacak şaşırırdık. Heheyy! Yataklara bir girişimiz var ki öyle böyle değil... Tam olimpiyat madalyalık -
Annem çilekli puding yapamazdı o vakit
Ki her çocuk severdi o vakit çileği
- çilekli puding ki zengin sofrası israfı -
Bir hamsili pilav bilirdi annem
Bir tarhana
Bir de kara lahana çorbası ki ohhh misss
Kış geldi mi ay dedenin kalbindeki taşlardan kubbe yapar
Sığınırdık altına geceleri
Kucağımızda kömür lekesi
Kış dedim de aklıma geldi
Külahta çekirdek satmıştım birkaç yaz tatili
Bilmezsiniz siz
Sırf utançtan
Mekana girmeden önce erketeye yatıp
Mahalleden ya da okuldan arkadaş var mı diye kolaçan etmeyi saymazsak
Para kazanmak ne hoş
Ne kıvançlı bir şeydir o yaşlarda oyyy
Tanrının elleri tanrı kadar maşallah
Ne ele gelir ne başa
Ne öper ne bükebilirsin
Ama babam bulmuş yolunu
Bilek güreşi yapıyor tanrıyla günde beş vakit
Niyet etmiş bir kere bükecek o bileği
Annem mi
Annem
Tanrının kavhesini servis ediyor nicedir
Öte yanında bu dünyanın
- Pek severdi rahmetli hizmet etmeyi -
Tanrının omuzunda ana işi balıkçı yaka kazak
Yanında nargile çilekli
Ben mi
Ben işte bu kadar etkisiz elemanı hayatın
Sevdikleri bir bir azalan
Kimsesiz
Yetim
Tanrının gördüğü o eli var mı hâlâ diye
Diyar diyar aranıp duran
Bir acayip yetim
Böyle işte
Böyle
Bu kadar
Çocukluğumun icmali
...
Çocukluğunu kısa icmali sanırım bu, kısa bir özet izledik diyorum ben. Film izler gibi okudum yazını adaş. Yalnız Annenin Lilith erken ki yaşamı farklı olmalı, keza Lilith tehlikeli ( ya da ben mi yanlış algılayıp Lilith'leri karıştırıyorum) Ellerinden öperim annemin...
Anneden babaya geçen övgü silsilesinde, anneyi Adile Naşit'e benzetmen de güzeldi açıkçası. Hepimizin kısmı olarak çocukluğu, film gibi dedim ya... Dr Strange'yi tavsiye ederim bu arada çok güzel bilim kurgu :)
seviliyor sevilmekte olan dizeler. Sevgilerimle...
"Ama çok iyi bakardı babam anneme yalan yok O kadar çok iyi bakardı ki Bir baktı mı var ya offf Titrerdi yer gök"
O bakışı bilmez miyiz :( Kaleminize sağlık
Aynı anda hem güldürüp hem ağlatıyor senin kalemin Abiciğim. Güzel bir icmaldi. Kendimi de gördüm bazı bazı... İşte böyle, sık sık yaz Abim. Seni okumak huzur veriyor inan... Sağlıcakla kal Abiciğim. Saygılarımla
Kaleminiz daim olsun Hocam tebrikler
Okunası dolu dolu bir icmaldi, gönülden kutluyorum tebrikler. En içten selam ve saygılarımla. Esenlikler dileğiyle.