Peltek Kuşlar Korosu

Peltek Kuşlar Korosu

Merhaba Kuş Kalbim Rebecca


Markus’un uzak evlerinden füme kıyafetli

olanında

Beyaz bulut çocuklarının

Onun u l u y a n tırnakları t a r a f ı n d a n

R e h i n alındığı o e v d e ben de v a r ı m.

O füme kıyafetlinin i ç s e l odalarının birisinde

Korkmuş kalbindeki yaraları açan bir çocuğun

Ölü doğumunun içindeyim.

Dudakları peltek kuşlar korosunun çocuklarıyla

dolu.

Dudaklarımın donuk seslerinden hepsine

İ ç m e l e r i için su v e r i y o r u m.

Sesimle dolu olduklarını anladıklarında

Yukarı doğru göz kapaklarına kadar çıkıyorum.

Peltek kuşlar korusunun çocuklarıyla

Boş bir okyanusun henüz doğurmadığı

bebekleriyle

Kalbine yüzlerce şiir dökerek kirpiklerine pembe

yüzlü bir mucize işledik.

İşleme s e a n s ı bitince aşağı doğru yürüdük.

Burnundaki k ü ç ü k köprüsünün s o l tarafında

Kırık bir kemik parçasının ağladığını gördüm.

Kırmızı yüzlü bir u ç u r t m a çok süslü

Renkli ayakları ile etrafa melodiler yayarak

Gökkuşağı eşliğinde bir r e s i t a l veriyor.

Yüreğimi ona doğru çevirdim.

Burnu n e f e s alamayan bir ç o c u k için

R e n k l i ayaklarından b i r i n i verir misin?

diyorum

Elbette h e p s i n i feda edebilirim d i y o r.

En c a f c a f l ı renkli ayaklarından birini alıp

Küçük burun köprüsüne giydirdim.

Köprüsünün kırık k e m i k nefesi iyileştiğinde

Ç e n e hattından yan dikey olarak çıkarak

Orada ki yankı evine ulaşıyorum.

Sol kulağına dolmuş

Bir kaç mektup nakaratlarının işitemediklerini

Görünce onları alelacele teyelleyip

Çok sağlam bi ses tamircisine götürdüm

ve bıraktım Rebecca!

Tamirci hemen kulaklarının perdelerini

Yüksek sesli k ı z a r m ı ş bir notayla dikti.

Beni duyabiliyor musunuz? diyemeden

Mektup nakaratları k a l b i m i yakaladı.

Saçlarından geçen siyah yüzlü bir boyayı

karşıladılar.

G ü n e ş l e yanan y a n a k l a r ı n d a n

Alınlarına doğru kaydım Rebecca!

İçlerinden birisinin alnında tek bir tane

Boncuklu kırışık çizgiyi fark edince durdum.

Hemen

Jaluse’de Hanımefendinin botoks çiçeklerine

Bir dokunuş olarak k a y d e t t i r d i m

Alnındaki boncuklu kırışık çizgisini.

Oradan uzaklaştığımda

Yanaklarında bol ağaçlı o k y a n u s l u

D a n t e l l i hanımellerinin nakışladıkları

Güzel şık balkonlara açılan süslü kapıların

O muhteşem tanrı çukur balkonlarına ulaştım.

Orada rengarenk dönen uçurum gülümsemeleri

Gamzelerinde oturan Markus’tan saklanıyordu.

Saksılarında

Boy boy renkli renkli açan k u ş çocuklarının

Bulut görüntüleri olağanüstü görüntülere sahipti.

Her birini şiirlerimle suluboyalarımın nefeslerinde

Saklı tuttuğum gökkuşağına bandırdığım

Harflerimle besledim.

Öyle güzeller ki

Kalbim hepsini tarif etmeye yetmiyor Rebecca.

Tam kalbimi açan

Bi kuş bulut görüntüsüne uzanmak üzereyken

O füme rengi odanın tam ortasında bulunan

Kurumuş gökyüzünün tuvalinden Markus’un

uluyan tırnakları çıktı.

Kendimi bembeyaz kalbimden çekilip alınırken

gördüm.

Füme renginde sarkan pencerelerin koridorları

Hep soğuk ve karlı Rebecca!

Kar fırtınası yüzünden

Yüzüme ve mektuplarımı taşıyan karıncalara

ulaşamıyorum.

Markus’un iç dünyasının yüzümü ve karıncaları

Kaçırdığını biliyorum.

Ama ondan sakladığım üç dört kuş çocuğu

Ağzımın ortasındaki d u r a k t a oturuyor

O n l a r a kalplerin de y e t i m olduğumu

Ve y ü z ü n ü beyaz bulutların karınlarında

Yüzümde canlandırmak istediğimi i t i r a f

ettiğimde

K u ş çocukları ağzımda çılgına d ö n d ü.

Hepsi bir ağızdan

Ö p ü l e s i otopside, Markus’un dudakları

öldürücü

Ö p ü l e s i otopside, Markus’un dudakları

öldürücü diyerek

Birden çığlık atmaya başladılar.

Hepsi kanatlarını açarak içimin kanlı tabutlarına

Çığlık atan kanatlarıyla gözyaşıdüşürdüklerinde

Boğazımın çukurunda

Markus’un uluyan tırnakları bir kez daha çıktı.

Orada kalbimdeki yaralarımı y ü z ü m d e n

Yeniden açıp yırtarak

Uluyan tırnaklarında kimsesiz kalplerini arıyan

Yetimlerin yüzlerine yüzümün yarasını d i k t i.

Hepsini d i k i ş l i yüzümün yarısından asılarak

Zorla kalbimin üstüne uzandırdı ve oturturdu.

En küçük yetim kalpli olan

Kalbi yeşilmiş diye bağırdığında

Ağzımın içinden çıkan bir aşk örtüsü

Markus’un dudaklarına boyandı.

Onun tırnaklarının aslında dudakları olduğunu

Dudaklarına boyandığımda fark etmiştim.

Markus kalbinde

Uçamayan yetim çocukları dudaklarıyla

Avlayan kemik ressamıdır Rebecca!

Kalplerimizde kemiklerimizden yapılmış

Kimsesiz elbiselerimizin hepsi

Uçmayı öğrenmemiş yetim kuş kanatları.

Füme renkli evin her bir duvar taşlarının oyukları

Her zaman zifiri ve karanlık bulutlarla kaplı.

Peltek kuşlar korosunun çocuklarıyla

Hepimizin ağızlarımızda oturan kalplerimiz

Onun dudaklarında g ö m ü l ü.

G ö m ü l m ü ş ölüm elbiselerimizle

Asla ağaçlarda çiçek açamıyoruz Rebecca!

Göğün kınasına okunmuş allı morlu ninelerin işlediği

Beyaz bulutlara karışmış peltek kuşlar korosunun

A n n e l i babalı çocuklarının kalplerinde

Gökyüzü ağaçlarında m e l o d i melodi rengarenk

Ç i ç e k açmış elbiselerini a l ı p üzerimize bırakmayı

Ve bizi yüzümüzden öpmeyi sakın unutma Rebecca!





Yarındançok

Ölükoltuksıratı

Dikiş08:52’05’24






05 Kasım 2024 55 şiiri var.
Yorumlar