Gölgesiz




Pekâlâ zamanda ve mekânda kırılımlar

Kırılmalar yaşıyor insan 

İstemsiz ve içten içe kırılıyor kırabiliyor da

Fark etmez kırıldıkça da kırdıkça da çoğalıyor insan

Sığmıyor ne içine ne zamana ne mekâna 

Salkım saçak dağılıyor dört bir yana parçaları da

İster istemez istediğinde istediği yerde bitiveriyor

Bir bakmışsın annenin mezarının başındasın

Bir bakmışsın deniz kenarına varmış martı bekliyorsundur

İrkilip kendine gelince bakıyorsun ki

Masa başındasın önünde çay kahve ya da rakı sigara




Zaten annen gidince öğreniyorsun bunu önce

Sonra kardeşin bacın akraban

Sonra oyun sonra asker 

Sonra rakı masası arkadaşların 

Özellikle dost bildiklerin eksilince

Bir şekilde zaman onlarla geçiyor onlarsız




En çok da

Ah en çok da 

Her aşık olup hep uzak kaldığında




Başkaları ne yapar nereye gider bilmiyorum ama

Sana gelirim her akşam üstü onca yoldan

Güneş kaybolmaya ay kendini göstermeye dursun

Hemen olduğun yerdeyim 




Ardından okunan dualar yerini bulmayan 

Arafta kalmış ruh gibi yerli yersiz huzur dolu

Öyle sessiz öyle parmak ucunda öyle gölgesiz

Ve sen farkına dâhi varmazsın bunun asırlardır




Asli vazifem bağımlılığımdır bu

Ne düşünür ne üşenirim

Düşerim yollara sana doğru her akşam üstü daima

Düşe kalka olsa da bulurum seni illa

Öyle içten öyle arzulu öyle sahipsiz gelirim sana

Sırf bu yüzden için ürperir her gece yıllardır




Bulur 

Peşin sıra seyrederim seni

Mesela koridordaki aynanın önünden geçerken

İstisnasız ve her seferinde 

Göz ucuyla bakıp kendine 

Öyle devam edersin

Çekmecendeki kaşıkları nasıl nizami dizdiğini de

Çorapları nasıl itinalı katladığını da bilirim

Yemek pişirirken ki hallerini de 

Telefonda konuşurken sergilediğin tavırları da seyrederim 

Yüzümde hep tebessüm



Yorgun düşersin akşama kalmadan

Bacağında belinde sızı

Kâh koltukta uyuya kalır

Kâh misafir ağırlar

Kâh kurulur masaya 

Önünde kadeh 

Dilinde efkarlı türküler 

İçtikçe sesin soluğun kesilir

Başın düşer öne 

Ne ilginçtir ki 

Hiç derdin yokmuşcasına yüzünde hep huzur

Yine çok içtin derim duymazsın

Eşlik ederim hepsine de hissetmezsin gecelerdir



Sen uyurken üstünü örten de benim yani

Rüyanda gıdıklanmana sebep olan 

Gerdanına o öpücüğü konduran da ben

Sabah ayazında üşüme diye pencereyi kapatan da

Yüzünü görsün ışıksız kalmasın diye Ay

Perdeyi aralayan da ben




Şimdi ister deş yüreğimi leş misali sür güne

İster bağlayıp elimi ayağımı gönder sürgüne

Fark etmez bulurum seni yine

Çünkü 

Sen görmesen de beni

Ben görüyorum ya yeter 

Gayet iyiyim böyle






23 Temmuz 2023 261 şiiri var.
Yorumlar (20)
  • 9 ay önce

    kırdıkça, kırıldıkça gölgelerinin gölgesi sinmiş tuvale