Camdan Ev
"Vallahi fare deliğine de girsen, bir kedi pençeliye çatıyorsun..."
Hey sen fukara, seni kin yüklü merkep
Duruş allame-i cihan da
Vaziyet cehli mürekkeb
İrin dolu gözlerle Kaf dağından seyirde alemi
Kıçını kaldırmadığı iskemleden
Arşa değer mübarek kalemi
Ama Allah ı var şairin poz
Şiirin en hali.
Kaptırmaz kimselere köşe başlarını tutmuş
İlm-i edebiyatı hem yalamış, hem yutmuş.
'İmgelerin' efendisi acı, merhamet et
Bir kerecik dokundur o sihirli elini
Himmetini almazsam benim halim felaket
Konfiçyüs'e yoldaş et şu aciz kulunu.
Tufeyli takımı kan emerek palazlanır
Kazurat düşkünüdür olacak ta nazlanır
Pişmez maya tutmaz bad-ı heva sözlerin
Mundar makamından bakar o kenafir gözlerin
Menşei nedir acep şu mahur bestelerin?
Mevtalara seslenir küf yüklü eserlerin.
Büyük balık, bahirlerin soylu prensi
Solucan delisi, her oltanın arsız ilk müşterisi
Yemi yutar zokayı tükürür pahalı diyerek
Kene gibi soğururda sindirmeyi bilmez pek
Aç tavuk kendini ambarda sanırmış
Bu kendini horoz sayıyor, hiç buğday saymamış
O akıllı, herkes saf
O kalabalık, cumhur tek
O her şeyi bilir, millet inek
O her mevkide oynar, diğerleri bek
İşkembe-i kübrası zift yemeye doymamış.
Efkarı yok sevr misali şimendifer seyreder
Çalımına bakanda Hint racası zanneder
Önce ağyarı tanı, tahsil-i edep yap
Sonra cinliğe soyun, adam ol da adam çarp.
Hani karınca dile geliyor ya Nedimin şirinde
‘Ah keşke arı olsam da
Üzerime basanları bir soksam'
Mirim siz beni bilmem ki ne bellediniz?
Sabrın halatlarına bağlı olsa da
Karıncadan az değil ya bizim öfkemiz
Taş atmaksa şiir
Baş yarmaksa
Şiir huzur kaçırmaksa
Ve ağızdan çıkan her salyayı pazarda satmaksa
Ve tuş edebildiği kadar meydan ağasıysa şair
Ve giydirmek hüner çamur atmak ustalık
Laf sokmak marifetse
Ve anlamadan, bilmeden tanımadan, dinlemeden
Aklına gelen her zembereksiz kelimeyi
Şuursuzca havaya savurmaksa
Ve altı sayfa sanat seviciliğinden sonra diye diye diye
“Kahrol düşman ” makamında bir serzenişse bütün diyeceğin
Öyle günlerce kafa patlatıp
Bütün varını yoğunu harcayıp
Olan olmayan tüm ilmini, becerini, sanatını ortaya koyup
Olmaz yerlerinden bile ter akıtarak
Kendini parçalamana gerek yok be kardeşim
Tek satırda kimlik yazan, mezar kazan, şuur bozan ne yiğitler gördüm ben.
Hiç mi bir şey öğretmedi sana bu hayat?
Öyle aval aval etrafına bakmayacaksın
Bırak martavalı da dinle ulan bahtsız ucube
Camdan evde oturuyorsan eğer
Kimsenin camına taş atmayacaksın.
'Hey sen fukara' dan buraya
Tas tamam yirmi dakika
Güle oynaya hemde
Şöyle bulanık, puslu bir gecede
Korlaşmış bir hiddetle
Bağlarsam seni belagatın mengenesine
Biyografin nobel alır çapsız hergele
Malum eceli gelen kelp taharete meyilli
Ama her kuşun eti yenmez hatırlatırım
Kulbu kalem, güllesi söz mancınığıma
Seni koyar
Şiir diye fırlatırım.
Üstadım tadı damağımızda hep şiirlerinizin.. tebrikler selamlar