Acıtasyon
Gölgemin yaprakları düşüyor nemli toprağa
gel sevdiğim çok yol almam belki de
bir martı ol geç başımın limanından
Nisan ezgileriyle çağır beni
ayrıntısız olan bir aşkın hikâyesini anlat
mesela beni, seni, bizi
varsa bizden bir biz anlat
denizin, göğün var oluş maviliğini anlat
bak
rüzgar giyinmiş yalnızlığımı yine
şuramda, tam göğsümün ortasında
bağıran seni
bağır, çağır özlemler kusuyor üstüme
lacivert geceye sürdüğüm ağrıları
ceplerime doldurduğum yalnızlıkları
kederiyle sevişen bir aşkın tutanağıyım
bir üşümenin takviminden koptu
ağlayışımın damlaları
solumun üzerine çöreklenmiş
sensizliğin kesiği ömrüm
şu yıkıntı güne vedadır
güz sevdalar büyüttüğüm kentin mültecisiyim
bir tutam gülüşün
esir bir sevdayla
varlığının penceresine göçüyorum
kapama perdelerini
aşk resitali çalıyor piyanonun akordundan
şimdi
kırmızıya boyanmış sayfaların arasına sokulduğum bir kitabın
en münferit yerinde açıklıyorum
bizden habersiz zamana
hayatın rengini rehin almış
tütün sarılığına yazılan
aşkın yokluğunu basıyorum ruhuma
sabırsız bir kayboluşun resmini çiziyor
kimliğime saklı yalnızlığım
kanayan tarih sayılacak
cümlelerin notu sayfalardan alınıp
acıtasyon rotasına yükümlü, hükümlü
karanlığın yırtılması aşktan vazgeçilmişliği
kasap ustasıyım kesmesi, acısı olmaz benim
kırlangıçlar göç ettiğinde
geride kalan güzle
her düştüğüm kaldırım taşına
Mart enkazı basıyor avuçlarım
hiç bir adrese ait olmayan bir ben kalıyorum
Nasıl güzel bir şiir, demlene demlene dökülmüş sayfaya. Baştan sona takdiri hak ediyor. Yazan yüreğiniz eksik olmasın, kutlarım kaleminizi. Sevgiyle.
Gençler ne güzel şiirler yazıyor,
Satırın ağırlığı kağıda düşmüş,
Kutlarım Şair .