Anadolu'ca Aşk

Anadolu'ca Aşk



Sen aşk mı istiyorsun ?


Sen şehir ol bende kasaba !

Dolaşalım yollarını Anadolu'nun

Kaldırımları çiğnemeden

Küçük taneleri toplayan

Güvercinleri ürkütmeden

Çıkalım asude güneş vururken yaylalara

Uçurtmalar uçuralım

Herbirini

Yıldızlar selamlasın

Birer nefes bırakalım

Her uçurtma da


Sen aşk mı istiyorsun ?


Sen İzmir ol bende Bursa !

Bakışalım asırların

Ötesinden birbirimize

Ege'de dokuz eylül

İnegöl'de bir siyah zeytin

Ve onun altında

Havari bekleyen İsa

Alnımıza koysun

Ölümsüzlük mührünü

Ulucami'de

İmana gelsin kader

Bir duası üveyik gözünde !

Bir duası kuğuların suyun da !


Sen aşk mı istiyorsun ?


Sen Rize ol bende Trabzon !

Bir sermest taka olalım

Artvin'den Zonguldak'a doğru

Esrik gemiler

Bize yol versin

Vuralım

Takamızın böğrünü

Asude kıyılarına Karadeniz'in

El ele , gönün gönüle

Çıkalım Ayder yaylasına

Bir Musa asasıyla

Deşelim buzları

Tur dağından gelsede

Kutsallaşsın ayaklarımız

Kızıl deniz'den

Kopup gelen yüce duayla

Bir elimizle mahmur gözlü hamsi

Canlandıralım en iricesinden

Köpek balıklarını imrendiren

Dudaklarımızla

Şerbet şerbet

Bal damıtalım kovanlardan


Sen aşk mı istiyorsun ?


Sen Erzurum ol bende Urfa !

Aziziye'de nöbet tutan

Yaşlı bir güvercin

Yavrularım ! yavrularım !

Diye bizi bekliyor

Bir Hira'dan yadigar yaşlı örümcek

Koruyacak bizi korkma !

Göller sultanı Balıklı Göl'de

İbrahim ! İbrahim !

Diye çırpınan

Ölümsüz balık

Nemrud'a karşı

Bir İlahi sinek darbesi

Ölüm kusan mancınıklara karşı

Bir çiçek bahçesi olalım

Gel

Göğsümüzü serin serin

Karlar okşasın

Sırtımızı

Sıcak sıcak

Toprak mesh etsin

Bak elimde kılıç

Göğsümde iman

Yalın kılıç atılmışım ileri

Bir gavur şapkası

Bir matematik bozması haç

Beni yenemez

Öyle sevdim ki seni

Antep'te Şahin'im

Maraş'ta Sütçü İmam

Ya sen ?

On sekizlik genç bir yiğit kadın

Nene hatun

Kutup yıldızım

Kıyametin değmediği yücelik


Sen aşk mı istiyorsun ?


Sen Samsun ben İstanbul olayım !

Açılsın vücudumuz

Şen kanatlarıyla Marmara'ya

Şehrimizi duman sarmış

Ne çıkar

Rıhtım fenerleri biziz

Perdesiz yanık yürekler biziz

Her duamız kabul

Her sözümüz makbul

Her dileğimiz red edilmez uhrevi

Garbın çelikten

İçi boş köhne duvarını yıkalım

İstikbale doğru giden

Bir Bandırma olalım ne dersin ?

Bir dudağımız gökte !

Bir dudağımız yerde !

Çanakkale heybeti olalım

Bizans ürksün

Kudretimizden

Yepyeni asude,ışıl ışıl

Nazenin bir İstanbul

Kuzeyden doğayı şenlendiren

Bir menevişli Samsun olalım

Kıralım zincirleri

Sinan mührünü

Asaletini , kudretini , azametini

Yerebatan sarnıcın da merhem yapalım

Fatih olalım

Yetimlerin dünyası yıkılmış göğsünde

Yunus mısralarından

Masum yüreklere huri gönderelim

Ardan arı

Şekerden tatlı

Eskimez vucütlu

Yaşlanmaz misk gibi kokan derilerle bezeli

Yörüngesi şaşsın dünyanın

Biz arz olamasakta

Sen batı ol

Bende Yaşar doğu

Kündeye getirelim üç günlük dünyayı


Sen aşk mı istiyorsun ?


Sen Türkiye ol bende Bayrağın !

Salınayım üstünde

Pırıl pırıl

İnciler gibi

Terim senin toprağında bereket olsun

Gözlerini açsın

Toprağımızda

Çiçekler,ağaçlar,fidan boylular

İzmir'in güzel kızları

Edirne'de sergilesin masumluğu

Yaban eller değmesin yüzlere

Evet

Sen Türkiye'sin işte !

Her şehrinde bir sokak

Her sokağında bir taş

Ve

Her insanında bir baş olalım

İsmimizi alsın

Ovalar,dağlar,yaylalar

Denizler,göller

Soluğumuz Ağrı dağı

Islığımız Erciyes

Kokumuz Kaçkar

Örtümüz Çukurova

Lehçesi olalım Denizli'nin

Şenlensin

Ruhumuz asude Pamukkale'de

Lazca dökülsün dudaklarımızdan

Seni seviyorum ! Seni seviyorum !

Birbirimizi anlayamasakta

O uzun kargacık burnundan seni tanıyayım

Bir Kilis ezgisi!

Bir Kütahya manisi!

Bir Isparta gülü!

Bir Amasya elması!

Tat verelim birbirimize

Aşkın vatancasından!

Bayrakçasından!

Ölümsüzünden!

Kokalım güller şerefine!

Yurdun dört bir bucağına!

Ve bir Karabük kömürü olalım!

Bu aşk yaşasın ebediyyen küller içinde!


Ey sevgili !

Ey Türkiye !


Ey bahtsızlığıma baht!

Otağıma taht olan yücelik!

Nazında çekilir!

Kahrına da tahammül edilir!

Düşmanın olanlar bile mesrur!

Ölümü böyle mesut!

Böyle yüce duygulardan sunarsın hainlerine!

Haykır ruhumun rıhtımlarında!

İpsiz Recep ol!

Deli dolu ! Kara yağız !

Takasıyla yeni bir

Preveze şanı vareden iman şuuru!

Kara Fatmam ol sevgili !

Tankların böğrünü

Bir bakışıyla sızlatan

Uçakları yere çalan mavzer ol!

Emine'min başörtüsü!

Aişe'min yazması!

Şivan'ımın puşisi!

Kezban'ımın peştemalı!

Gel!

Kurşunlarımız Edirne'de Şükrü paşa!

Süngümüz Selimiye!

İşte !

Böyle sevelim sevilelim!

Türkiye ! Türkiye !

Diye diye!


k.a.gazioğlu

02 Şubat 2019 83 şiiri var.
Yorumlar