Kefil


}{

Yaşamak dediğin bir büyü
Zaman akar
Gün geçer
Aynı anda olur her şey
Birileri oyuna girer
Birileri çıkar hemen aynı anda
Mutluluklar
Hüzünler
Doğumlar
Ölümler
Gülmeler azalır
Ağlamalar çoğalır zamanla
Büyür acılar ve korkular
Büyür hasret ve kahır
Büyür ve yok olur insanla
Belki bir tek aşklar baki kalır

}{

Bana sorarsanız
Kimse öldüğü yaşta değildir aslında
Tıpkı hiç yaşı olmadan göçenler gibi

Çünkü insan
Doğduğu değil
Yaşadıkları yaşındaysa eğer
Ölünce kendi yaşında gitmemiştir
O zaman bu dünyadan

Mesela elliyi geçmiş ben
Sırtımda belki yetmiş yaş yükü
Belki seksen
Yürüyorum herkesin yürüdüğü yöne

Hatta çok iddialıyım
On sekizimde de olmadım hiç
Direk askerden sonra doğmuş gibi yani
Ya da ne bileyim
Belki de küçükken yaşadığım hayat
Bir kaç beden büyük geldiği için çocukluğuma
Ya hatırlamaya değer değildi geçmişimin çoğu
Ya ben boşladım her şeyi
Ya da güzel günlerden ziyade
Zorluklardı sadece hafızada kalan

ll


Aramızdaki fark her geçen gün azalsa da
İçimdeki çocuk geçenlerde bitirdi liseyi
Bazen bir kedi gibi tedirgin uyur
Her an bir şeyler olacakmışcasına
Bazen sızmış bir ayyaş kadar leş gibi
Bir daha uyanmayacakmışcasına

Kimi bir uçurtmanın kuyruğu olur çocukça
Kimi bir uçurumun dibindeki vadide yerleşik
Rüzgâr ve hırçın akan nehirlere diklenen eğrelti otu
Kimi çarçabuk sinirlenir
Küfür edip durur benim yerime
Kimi kimi kimsesi yokmuş gibi
Öylece uzaklara bakar
Gözünde hicaz illeri
Dilinde hicaz makamı
Belki de bu yüzdendir yaşından büyük göstermesi

Sağlığına duacıyım haddizatında
İttire kaktıra geldik sayesinde bugüne
Yalnızlığımın en iyi oyun arkadaşıdır kendisi
Benim yokluğumu aratmayan
Onun varlığına beni muhtaç bırakmayan

lll

Bilirsiniz
İnsan çok sık doğar dünlerinden
Mesela geçenlerde bir cumartesi yeniden doğdum ben
Ayın ta yirmi üçüydü ve doğdumdu yeniden
Tıpkı aylar önce kalbimin çarptığı gibi derinden

Bunları da katmak lazım bence hesaba
Neticede her doğumda
Bir yaş daha katıyor insan ömrüne fark etmeden

lV

Bir hevesle
Ve her şeyi bir vesile bilip
Herkes her şeyim olsun istedim hep şu hayatta
Hayat işte
Herkes ve her şey var gibiydi
Ama daha çok da yok gibiydi
Bakınca bu günümden gördüğüm budur daima

Gerçi
Arkamdan ismimle seslenenler de oldu bir hayli
Bakıp arkama el salladıklarım

Anılarıma şahit
Acılarıma ortak olanlardır kimi
Haylidir yanımda olmayanlar


V

Yalan yok
Şu melanet istifi dünyada
Güzel günler de gördü bu miskin beden

Tıpkı festival filmi kıvamında
Durağan ve arka fonda müzik çalmayan
Hatta doğa sesleri yerine
Şehrin depresif replikleriyle birlikte
Yani kuru ve gürültülü
Ve en önden seyredilen

Vl

An geldi güldüm
An geldi ağladım
Çok sıradan güldüm
Çok cafcaflı ağladım

Çoğunlukla
Ve hatta daha çok
Gözler yaştı
Yürekler kış
Eller susta
Diller yaslı
Gönül her daim dolup dolup taştı

An geldi su gibi oldum
Nerede veya kiminleysem
Onun haleti ruhiyesi şekline büründüm

Vll

İç kanamama bassam da içtiğim tütünü
Gün oldu dost
Gün oldu aşkın elinden bildik ihaneti
Gün oldu maddiyat meşakkatinden oldu ezilmem
Gün oldu onlarca gün hiç harman olmadı

Sonra gece oldu
Bütün hayal ve heveslerimi alıp avucuma
Kâh dalgayla abdest alsın
Arınıp balıklara yem olsun diye kuma yazdım
Kâh başka diyarlara ulaşsın
Savaş ve göçmen çocuklarının da hayalleri olsun diye
Bulutların kulağına fısıldadım
Henüz tükenmemiş baba şefkatimle

An oldu üstüme mavi göğü çekip yorgan niyetine
Sırtımı dayayıp otlara - Otlar ki ipek çarşaf -
Uzanıp boylu boyunca
Kitapsız bir şairin biyografisini izler gibi
Eskici dükkanına dönen ömrü seyrettim
Aklı tutkuda
Kendi kuytuda
Tuhaf ve ferah fenalıklar ütopyasının ortasında
Kendi halinde bir adamdı başrol oyuncusu
Aynı zamanda yer göstericisi salonun

Vlll

Gel zaman
Git zaman
Bir memleketimi sevdim en çok
Bir de memleketim gibi
Adı bende gizli bir güzeli

(Not: Sevdim derken geçmiş zaman diye yanlış anlaşılmaya lütfen. Hala severim deli gibi kendisini Esas not: Alenen aşığım yani)

Gün geldi
Gün gelir ben de ölürümü düstur bildim
Gün geldi ki
Gün gibi ortadayken her bir şey
Bunca acının üstüne
Ölmek de iş mi cancağızım dedim kimsesizliğime
Sustu
Sustum


lX

Hani bazen
Saat ilerlemiş ama zaman geçmemiş gibidir
Dönüp bakarsın şöyle bir göz ucuyla
Ta bugününden
Doğup büyüdüğün yere
Ya insanlar başka diyarlara gitmiş
Ya değişmiştir
Oysa belki de benimdir değişen

X

Az da olsa yaş kemale erince anladım ki
Kaç sene ne yaşamışsam yaşayayım
Aslında doğduğum günde girmişti bir ayağım çukura
Gelin görün ki
Kamburu çıkmaya görsün insanın
Neticede
Ne mümkün
Zamanın çarkına medeniyetin ateş suyunu dökmek

Xl

Ekleyin şimdi bunlara elli bir yaşını
Ben diyeyim yetmiş yaş yükü
Siz deyin seksen

Hayat için yaşlı
Ölüm için genç

X


Yine de
Her şeye rağmen
Dudağında hayatın bozlağını üfüren ıslığıyla
Dile gelir bazen içimdeki malulen emekli umut
Korkma der korkma sakın
Ben kefilim
Daha ölmedin sen

Pehh
Deli mi ne

29 Aralık 2021 258 şiiri var.
Yorumlar (2)
  • 2 yıl önce

    Bir umut kaldıydı delirmedik sonunda o da yenildi demek Uğur bey :)