Çalınan Hayat

    Yaşanmış bir hayat öyküsünün  özetidir bu.

...

Aşk o kadar masum ki

Kötüyü görmeyecek, hissetmeyecek kadar.

Evvel masum evvelden mahsumiyetten

Narçiçeği kadar narin güzel.. Naif yüreği ile herkesin gönlünü feth eden Gül'ün öyküsüdür bu.


Gül  cıvıl, cıvıl ahenkle Gül gülücükler etrafına sevgiyle saçan ailesinin yek gül gülendamıydı.

Gül çok hırslı mücadele etmeyi, ettiği mücadelerden galip gelmekten mutluluk duyan biriydi.

Gül için "güç önce beyinde başlar sonra vücuda hüküm verir" demesiyle.

Babası O'nun iyi bir öğretmen olmasını hep arzulasa da Gül asker olmak gayreti içinde koşardı lâkin babasını kıramadı. Babasının arzusunu yerine getirdi ve öğretmen oldu öğrencilerini yetiştirdikçe mesleğinin ne kadar kutsal bir meslek olduğunu farkına vardı.

Lâkin çok uzun süremedi öğretmenliği. Amansız bir hastalığa yakalandı Gül.

Önce kabullenemedi kolay değildi kabullenmek hayat bu kadar güzelken..

Ahh Gül yakıştımı gül yüzüne hüzün.

Öyleki tedavi bile olmak istemedi çünkü uzun süreli tedavi süreci vardı. O süreç öğrencilerinden yani çocuklarından uzak kalmasıydı en çokta Gül'ü özen.

Kabullenmezse de tedavisi başladı. Uzun, yorucu, ağır bir süreçti bu. Gün begün yorgun düşmeye sararmaya başladı. Aynaya bakmaktan kaçıyordu artık Gül.

Gül, o zamanlar nişanlıydı ve bu zor süreçte morale sevgiye ihtiyacı vardı belki de.

Nişanlısı, Gül'den yavaş yavaş uzaklaşmaya soğumaya başladı. En son gelişinde nişanlası yüzüğünü çıkarıp Gül'ün avucuna bırakarak gitti.

Gülün tek bir göz yaşı bile akmadı.

"Gidilen gün biten gündü" Gül için.

Âmâ öyle birisini hayatında yer verdiği için çok üzülmüştü. Oysa Gül için mücadele vermiş biriydi.

 Bu muydu sevgi, aşk, sadakat !

Bu muydu mücadele? Her şey Gül'ün güzeliği için miydi?

Ahh Gül...

"İnsanlar, ins/anlar bilmez mi güzellik geçicidir"

Peki bâki olan neydi?

Gül hasta bile olsa öğrencilerini hiç bırakmadı.

Dört öğrencisi vardı okutturduğu ve bu öğrencileri hiç bilmediler Gül onların koruyucu annesi olduğunu, gururları incinmesin diye saklı tuttu hep.

Şimdi dört öğrencisi de mesleklerini ellerine aldılar. İngilizce öğretmeni ,Türkçe öğretmeni,Avukat,Psikolog. 

Gül'ün 4 gururu, onurlu çocukları.


Gül tedavi sürecinde yazmaya başladı içindekilerini dökmek için..

O süreçte bir yazarla tanıştı. Zamanla aşık olmaya başladılar birbirilerine. Aşklarını şiirlere, mânilere dökmeye başladılar.

Hiç birbirlerini görmeden dokunmadan sevdalandılar ve birbirini görmekte nasip olmadı onlara.

Ve sonrası geçte olsa

Gül sevdiğine haksızlık yaptığını düşünmeye başladı. Çünkü sevdiği bilmiyordu onun hasta olduğunu.

Tüm gücünü toplayıp her şeyi sevdiğine üzgün vicdan azabıyla anlatmaya başladı.

Gül, sevdiğine "sana büyük haksızlık yaptım kendimi affedemem ayrılalım" dedi ve ayrıldı Mamoste'den ölüm kadar zor olsa da.

Bir süre sonra dayanamadı Mamoste Gül'süz,

bırakmadı Gül'ü.

Mamoste Gül'e:

"Öleceksen beraber ölelim beraber yaşıyalım yeter ki kendini benden mahrum etme, gidersen benden ben zaten ölürüm Gülüm" dedi.

Gül, o gün anlamıştı sevginin ne demek olduğunu.

Mamoste, uzaktan bile olsa her an yanında olmaya moral vermeye çalıştı. Hatta türküler şiirler mâniler okurdu Gül'e. Öyle mutluydu ki Gül, yüzünde yeniden güller açmaya başladı.

Öyleki tedavisi çok iyi gidiyor hızla iyileşme süreci başlamıştı.

Sonuç olarak % 90 sağlığına kavuşmuş Gül zamanla..

Onu iyi eden Mamoste'nin sevgisiydi.

Âmâ bu sevda da hesapta yoktu zalim zalimliliğinden.

Bu Gül'ün iyi olduğunu duyar duymaz soluğu Gül'ün yanında aldı.

"Beni affet Gül" 

Bir insanın gururu olmayınca her kefeye girer şekli, bu da bu.

Gül kovdu onu evden âmâ giderken Gül'e

" seni zorlada olsa alacam her ne pahasına olursa olsun bunu unutma Gül!"

Ve Gül'e haince büyük bir oyun hazırlamış.

Meğer sosyal blok hesaptan Gül'ü takip ediyor, Mamoste'yi Gül'ün sevdiğini farkında olmuş hiçbir zalimin aklına gelmeyecek bir hain pusu kurmuştu.


Oynadığı oyunda Gül onunla evlenmeyi kabul etmediği taktirde Mamoste'ye ve ailesine zarar vereceğini ıspatlı olarak Gül'e sunmuştu.

Gül'ün o anki haykırışlarından taş duvarlar yıkıldı ağlamasından gök kubbe yarıldı feryadından da zalim zalimliğinden vazgeçmedi!.

Gül korkacak biri değildi lâkin hain pusu zalimceydi.

Gül canına kıymaya çalıştı 

Hastane odasında Gül'ü ölümüyle tehditte bulundu. " ölürsen sevdiklerin yine zarar görecek, onlara zarar vermeyeceğimimi sanıyorsun daha çok zarar veririm" dedi zalim

Gül öyle çaresizdi ki Mamoste 'ye bunu söyleyemezdi. Zaten hedefin başındaydı Mamoste.

Gül, evlenmeyi kabul etti ve zalimle evlendiler.

Gül sadece bedenen yaşıyordu ruhen ölmüş biriydi Gül.

Mamoste artık Gül'den nefret ediyor ireniyordu bu Gül'e çok acı versede Mamoste'ye hiç bir şey anlatamazdı.

Yıllar birbirini kovalamış tam 8 yıl geçmişte kalmıştı.

Gül artık eski gül değildi o zalimden bir şekilde yakasını kurtarmıştı.

Ama geride kalan bir Gül'den eser yoktu.

Gül geçen sürede hastalığı tekrarlamış defalarca ölümlerden dönmüştü.

Ve bir kere olsun Mamoste'nin sesini duymak arzusundaydı.

Gül tüm gayretini toplayıp yazdı Mamoste'ye üstü kapalı anlatmaya başladı niye ondan gittiğini Mamoste duymak bile istemedi .

Gül'ün kalbini öyle bir incittiki Mamoste! Farkında mıydı Mamoste söylediklerinden.

Mamoste kendine göre çok haklıydı.

Lâkin

Ya Gül ne yapsın hayatını hîbe verdiklerine.

Şimdi sorarım size Gül hakettimi acıları, yaşarken ölmeyi.

Siz yaşarken öldünüz mü hiç.?

Gül o gün Mamoste'yi kalbinden söktü kanata kanata söktü yüreğinden onu.

Gül kalbini hissetmiyordu  çünkü kalbi yoktu.



Ve

Bir gün yeniden sevme ihtimali ile..

kalbimi hissedebilir miydim ki


05 Şubat 2021 5-6 dakika 1 öyküsü var.
Yorumlar (8)
  • 3 yıl önce

    Hayat o kadar garip ki hiç beklemediğin anda bir şey olur kalbin ya acıdan tekrar üzülür ya da mutluluktan bunlar olmasa bile kalbin ordadır ne olursa olsun ama hissetmeyebilirsin bir şey yap ki kalbini hisset, dokun. Bu kişinin elinde. Hikayeden gerçekten etkilendim çok güzeldi.

  • 3 yıl önce

    Hayatın içinden bir hikaye. Her gün yürüdüğümüz yollarda, gördüğümüz yüzlerde var olan hikaye. Kutlarım kaleminizi, sevgiyle.

  • Her kalbe yeni bir bahar dileğiyle. Güzeldi Gizem Hanım. 🧿

  • 3 yıl önce

    Bu ve buna benzer hikayeleri zaman zaman basından da takip ediyoruz. Hayat bu kendi dinamizmi içinde akıp giderken insanların başına hiç hesap kitap etmedikleri olaylar ve tahmin etmedikleri insanlarda çıkabiliyor. Ve mutluluk bazen çok yakınken, yanı başınızdayken bir de bakmışsınız çok çok uzaklara gitmiş hem de bir daha geri dönmemek üzere... Kutluyorum bu güzel öykünüzü Gizem Hanım...