Ödülü Verecek Ben Olsam Altın Kelek Ödülü Verirdim

Gözlerini dikti, sonsuz bir boşluğu varmış gibi sinema odasındaki tavana. dram sahnelerine alkış tutan elleri anlamıyordu o. Acılar alkışlanır mıydı hiç ? Ne de güzel çekmişsiniz be! der gibi. yani tabi bu söz; dramı yaşayana mı / yoksa bu sahneyi çeken yönetmene mi ? orası size kalmış. İstediğinizi alkışlayın ama benim gibi sırf ağlamak için dram konulu filmlere gitmeyin. Nasıl neden ? Neye ağlayacağımı bilemiyorum da ondan. Tez öğrencisi gibi konu seçmek zorunda kalıyorum. Belirleyip gidin tavsiyemdir. Neyse hadi ona buna ağladık diyelim. Bu seferde gözlerimiz doldu diye puslu puslu izleyeceğiz filmi. Ağlamak da zahmetli iş, ağlayamamak da. Hele ki ağlamamak için bin türlü şekle girenler, Onları anlamak daha zahmetli. Böyle hafif tok bir öhömm öhmm sesiyle sanki sunum yapacak bana ( si-a-si ses deneme kontrol ). Sonra ufaktan arkasına yaslanır bir su yudumlayım da rahatça yutkunayım edasıyla yanında ki içeceğe odaklanır. O sahneyi atlatınca ""altın kelebek ya da portakal, mandalina ödülü falan verir kendine, yılın en iyi oyuncusu tebrikler felan filan. Film çıkışı; - iyiydi ya, ama hiç ağlamadım ama siz de her şeye ağlıyorsunuz... Biliyorum iğrendiniz hafiften ama buraya değil dolu şeyler söylüyorum boş tarafa kusun lütfen.

Yani sonuç olarak:

Arkanızdan değil de önden konuşayım diye anlattım. Böyle de deneme yazısı olur mu bilemiyorum artık. Eleştiriye açık eleştiri yazısı da olabilir. Söz sizde..

15 Nisan 2022 1-2 dakika 1 denemesi var.
Beğenenler (8)
Yorumlar (1)