Kırılmış Kemiklerime Bağlanmış Büyülü Çaputlar
Nihayet düştü çürüyen bir yanım daha
Tövbelerle yıkanmış birkaç duayla onu Tanrı’nın yanına uğurladım
Hislerinden kurtulması özgürlük getiriyor aslında insana
Baksana
Lime lime dökülürken bile acımıyorum
Eskisi gibi değilim artık
Kaybettiğim her parçamla
Değiştim
Yenilendim
Yenileniyorum
Pırıltılı renkler yok artık hayatımda
Fırtınalar öyle huzurlu geliyor ki
Sakin limanları bile düşlemiyorum
Batıp çıkarken başım suyun üzerinde
Anlamazsın belki
O bir saliselik zamanda gördüğüm o gökyüzünün değerini daha iyi anlıyorum
Hem
Korkma boğulurum diye
Öyle derin bir nefes çektim ki içime
Sana ızdırap gelen bu durum
Hayata dair kazanılan başka bir tecrübe aslında
Kabul
Bir kazazede gibiyim
Gidemem sanıyorsun bu halimle
Gidememem sadece gitmeme isteğimdendir bilesin
Sen bakma kemikleri dışarı fırlamış bacaklarıma
Canım yanmaz
Çünkü
Hissim yok artık benim
Anlayacağın
Yürümek istersem eğer yürür giderim
Ama
Dediğim gibi ihtiyacım yok gitmelere
Bu yüzden böyle boylu boyunca gidenleri izliyorum
Hem korkma
Acıyacak diye dışarı fırlamış kemiklerim
Çünkü
Ben onlara dileklerle donatılmış büyülü çaputlar bağlayıp Tanrı’nın yanına yollayacağım
Şimdi bir dilek tut ve üfle onu elindeki çaputa
Sonra bağla o çaputu senin için ayırdığım kemiğin ucuna
Nihayet düşünce çürüyen o yanım da boşluğa
Gülümse
Senin adınla selam söyleyecek Tanrı’ya
Fırtınalı bir şiir.Umarım gerçeği yansıtmıyordur.Selamlar.