Laf Gezen
Yalnızlığın getirdiği sinekler var
Havayı kokluyor
Hep güzel şeylerden bahsetmek lazım değil mi üstad
Oysa sevgiliyle piknik yapmak vardı amma
Çimenlerin arasındaki keneler ölüm taşıyor
Ey sevgili en sevgili yani sevgilim sen varsan gerisi teferruat
Yeşil çimenlerin arasına serpiştirilmiş yine de
Sarı çiçekler mor çiçekler kırmızı mavi çiçekler
İçlerinde zehir taşıyor veya panzehir
Mevsim kışa koşuyor
Sular lağım kokuyor
Kırmızı güller gönderdim sana
Biyolojik silah sanma sakın
Onlar sana olan aşkımın son temsilini oynuyor
Bizim memleket dört mevsim
Dört kere söylerim seni sevdiğimi
Aşkın bir virüs gibi yayılıyor hücrelerimde
Düşünceden daha hızlı
Kurşun bile kaplumbağa gibi yanında
Hız bakımından yani
Sevmek ölüm taşıyor bu mevsim
Bu yıl bu dönem bu çağ
Kimseler anlamıyor
Anlayanlar çok fazla az kaldı
Seni çok seviyorum
Hasretten umuda yolculuk var diyorum
Herkes bir başka hava
Tencereler kaşıklar çatallar
Ve çeliğe su verilince işte
Bulaşıklar da birikiyor tezgahta
Kim yıkayacak bunları
Demir alimünyum şeftali elma armut
En güzel kafiyeyi oluşturuyor
Saraylarda yaşıyor deli
Sokaklarda gezmiyor akıllı
Kalp ölüm pompalıyor
Buna materyalist yaklaşım diyor dinozorlar
Oysa Tanrı ölmüş maneviyalist mi takılalım erenler
Sen söyle üstat
Bu çağın her konusu istibdat
Tek dostu sigara kedi bilgisayar ve iş olanlar
Oyun oynamak için kılavye değiştirdiğinde
Tuvalet sırası olmuyor evlerde
Sabah saatlerinde kuyruk oluşmuyor
Akşam saatlerinde trafik bir ferah ki sorma
İn cin top oynuyor zihnimin derinlerinde
Ruhum karanlığı aydınlatıyor
Aslında nefesim altınınızdan da kutsallarınızdan da daha değerli
Lakin kıymet veren yok erenler
Hu... Tü tü maaşı allah kadar olanlar
İmla deryasında beni taşlıyor
Manalar mahpushanelerde
Bunaklar bolca maval anlatıyor
Ve bu dönem her beton bir vatan değerinde
Ölmüşlerin arkasından koşuyor kaldırımlar
İlkokula inmiş diyorlar uyuşturucu kullanımı
Buna çare bulunamadık sevgilim
Bebekler altını pisletiyor
Boşuna yazıyor kendini bir bok zannedenler
Kokuyor misk kedisinin ayak teri gibi
Parfüm markası kadar güzelliği olan sahtekarlar
Bolca erotik poz verip kelime düzüyor ateşli
Oysa ölüler sevişemez ki
Kurbağalar vıraklarken mikrofonlarda
Ne duygular akıyor gözümüzden habersiz
Habersiz sızlıyor gönlümüz
Zaman nasıl da geçiyor rüyalarda
Gölgelerde yaşanıyor gerçekler
Gerçek aşklara dinistler pamuk tıkıyor
Yakıyor sevgiyi alçaklar
Aşka nefes aldırmıyor kumarbazlar
Saçmalıyor kim ne yazsa
Kim ne okusa okuduğuyla kalıyor bu mevsim
Üstad orada saat kaç
Kırlangıçlar göçtü mü
Kavak yaprakları dökülmüştür
Çamlar yine de yeşil olmalı
Arılar kış uykusuna yatar mı hiç
Karıncalar fili devirebilir mi
Sevgilim kahvaltın hazır
Çay da demini aldı artık
Haydi güneş doğdu çocuklar
Haydi uyanın
Cehennemde de yaşanıyor cennetler