Yaşamak ve Yaşayamamak
Ne kaybederim ki, şimdi yaşasam
Hani ölmek istiyorum ya,
Biraz daha gitsem, dayanılmaz olana dek,
O zaman ölsem, şayet pes edersem
Yaşasam biraz daha, belki talihim döner
Dönerse işte o vakit iyi ki yaşadım derim
Derim öyle değil mi, derim ben de derim
Yaşamak güzeldir ben de derim belki
Hayır, ölümün kıyısına gelene dek görürüm
Eğer yoksa ölümün kıyısında bile yaşamak
Ben artık ölmekten de pek emin değilim
Artık ben de bir kum tanesi gibi kimsesiz olmak isterim
Yani ölmekse eğer tek kaçış yolum bu hayatta
Neyleyim ölümden sonra yaşamayı
Zira lafım da bir isyan sezilmesin
Çünkü benim lafım,
Yaşamak için şu koca dünya da, şu koca dünya da
Yaşayacak bir insan bulamazsam
İşte lafım burada,
Şu çileli yalnızlıkta, tek biri, tek bir insan
Bu yalnız yürünen yol da,
Etmeyecekse bana eşlik
Neye yarar sorarım yaşamak
Mühim mesele kardeşim, mühim mesele
Şu yalnız yürünen yollarda ölmekte kolay
Öldürmekte, öldürmek
Lafına tenezzül edilmekten ürkülür, ürkütür
Ama iş öldürmeye varınca, kolayca görülür
Şimdi kaybedecek bir şeyim yok
Belki ben öyle sanıyorum
Lakin ölmek için bir sebep,
Yani büyük bir sebep yoktur
Şimdi yaşamak lazım düşe kalka lazım yaşamak
Taki ölümün kıyısına varana dek
Çizgiyi geçene dek,
O ince çizgiyi
Yaşamak da bence birini sevene dek
Yalnız birini sevene dek var
Ama ölmek, yaşarken bile ölmek
Her yaşta kolayca öldürülmek, yaşarken
O kadar kolay, o kadar kopuk, o kadar soğuk
Ölmeyi yaşarken görmek,
Öyle zor ki boğulmak, bayağı boğulmak
Ölmek çığlık çığlığa dirilmek,
Bir kabus, tir tir titreten
İnsanı içine gömen, yalnız içine
Tabuta varmak sanma bu ölümü
Lakin şimdi yaşamak ben de mevcut
Şimdi sevmek arzusu ben de mevcut
Her haliyle, büsbütün mevcut
Bir daha ölmek olsa da
Yaşamak gerekiyor şimdi yaşayana dek
Bence yaşamak da ölmek de tek bir cevaptır
İnanmak, yılmamak, yürümek
İşte soru:
Nasıl yaşanır? cevabın sorusu bu.
Yaşayacağım,
Bekle beni yaşamak..