H/İçsel Tamamlanma
Karanlığı yırtar gibi bir çığlık attı tenim.
Yanmamıştı, bu başka bir coşkuydu...yüzyılların bekleyişi gibi, uyandı ve doğurdu tenim seni bana.
Nasıl beklenir bilemezdin tabii ki. Sen seni bekleyemezdin fiilen.
Bir kış uykusundan başveren binlerce yetim tohum gibiydim. Binbir gecenin masallarını uyumadan deviren bir kahraman...
Olmayan ellerinle dokunmuştun bana, olmayan dudaklarınla ıslatmıştın gecemi..bu bir meydan okumaydı Tanrılara farkındayım. Çünkü az önce hissettiğim "şeyi" tarif edebilseydim; bir Tanrıyla seviştim diyecek kadar ileri gidecektim.
Evet geçiçi bir hevestin sen, evet sadece bir his...Bir his için vazgeçilir mi koca koca inançlardan, ya da bir his için yakılır mı koca bir evren...yakılır tüm o hayatını ufacık bir his uğruna yakan bir ben isen...
Hani yanağımda sıcaklığını hissettiğim o an varya..gözlerimde Tanrı'ya evrimleşen o minicik ışık molekülü...Ben evrildim ve yenilendim seninle.
Bir hiçtim ve sen her şeydin içimde. Ben, her şeyin içinde, bir hiç olarak hepsi oldum seninle...
Evet bir hevessin sen, sadece bir his...anlatabilseydim eğer seni, sen olurdun artık tek kabul edilen dil, din, ırk...
Ayaklarımı toprağa mühürlüyen, beni kocaman evrenin bir parçası gibi hissettiren sen. İliklerim dünyanın merkezine doğru akarken, köklerimin sana doğru salınmasını hissediyordum. Aslında tüm evreni hissediyordum. Gözlerim görüyor, tüm hücrelerim anlıyor ve kabul ediyordu sebebimi. Çok uzun zamandır hissetmediğim bir şekilde, tam bir bütündüm...
Bir kış güneşinin sıcacık nefesiyle çıktmıstın bu sefer karşıma. Bakalım başka bir zaman ne olarak geleceksin yine bana. Belki bir yaz akşamı esintisi, belki kayan bir yıldızın kuyruğunda takılacağım peşine. Hatta kim bilir belki de ayaklarıma dolanan bir dalganın kırılgan nefesi gibi sarlamayacaksın beni.
Bir hissin evet işte o his; insana yaşamanın güzelliğini hatırlatan o tarif edilemez his.
Iyiki geldin, yine gel ne kadar kısa ve anlamsız bir şekle bürünsen bile ben bilirim seni. Yine yaşarım kısacık olsa bile, evrenle bir bütün olabilmenin güzelliğini..
Sözün kıymetini 'Lal' olandan, ekmeğin kıymetini 'Aç' olandan, aşkın kıymetini 'Hiç' olandan öğren der Şems-i Tebrizi ki hayatla ilgili ayrıntılar küçük ve önemsiz görünen detaylardadır her daim