Hep Seninle
Zaman bile kavrayamaz
Üç günlük sevdanın yetmiş yıllık gözlerindekini
İşte bu yüzdendir aşkın buruşukluğu
Kekremsi tadı, asitli yanı, yakıcıdır geçtiği her yer.
Bir bardak suyu titreyen elleriyle,
Titreyen kirpikleriyle değil.
Sadece en güzel ve en tatlı sona hazırlanmak için,
Uzatır yanında yokmuş gibi olana.
Belki;
Bir tablodan, bir resimden, bir renkten
Belki bir kapıdan, pencereden, merdivenden
Mermerden, ağaçtan, kaldırımdan...
Gidelim biz de ne olur ki, yalnız da olsak;
Bütün de olsak;
Ne fark eder ki; eksik veya yarım kalmak...
Neticede; gidiyorsak bildiğimiz bir zamandan,
Bilinmeyen ama bulunmuş bir zamana.
Tanrım sensiz olur da, O'nsuz olmaz ki.
Sensiz yaşanır da, O'nsuz yaşanmaz ki.
Bilseydi hiç üzer miydi gençler ihtiyarları.
Yaşasalardı aşkı yetmiş yıl.
Eksile eksile tamamlanır mıydı hiç?
Gözlerdeki O'nlar, o anlar...
İşte belki ben de;
Gidiyorum durduğum yere.
Ve hep seninle,
Yalan da olsa gidiyorum belki;
Bir zamandan bir zamana...
Boş verelim, ara sıra da olsa ağlamalı insan.