Kalış
solarken kendine eğilen çiçekler gibiyim
sorma nasıl kurtulur dalgalardan gemiler
aklım ermez benim kaldırma kuvvetine falan
kalbime ağır geldiğinden beri bu yokluk dedikleri
yatağından kaldırabilir mi hiç rüzgar nehirleri
aşk da öyle, kıvrıldı sana doğru dağları deşip
öyle ya başka nasıl oluşacak bu ruh uçurumları
bir tespih ipine boncuk yerine dizdim sevgilim
icat ettiğim bütün intiharları
frekansı bozuk bir radyo kanalından aldım hüznü
sesimi bıçaklayan gecenin bir yarısında
yüzünün aldığı şekilleri aklımda tutamasam da
unutur mu hiç yıldırımların çarptığı ağaçlar
ne niçin yandığını
ah bitmek var, sonlar var sonunda gelecek olan
düşünmedim asla
o mevsim hiç bitmeyecek gibi geldi sen gülüşünce
inandıramadım kendimden başkasına düş perilerini
sonra işte payıma düştü o kalmak dedikleri
ve kalmak
bir atın koşarken ölmesi gibi bir şeydi.